Macar araştırmacı Bela Horvath, Birinci Dünya Savaşı'nın arifesinde Budapeşte'deki Turan Cemiyeti'nden ve İstanbul'daki Tahsil-i Sanayi Cemiyeti'nden aldığı referanslarla Anadolu'da bir seyahata çıktı. İstanbul ve Ankara üzerinden Nevşehir, Niğde, Konya ve Karaman'a kadar at sırtında 2300 kilometrelik bu seyahatte son derece ilginç kültürel, etnografik ve sosyolojik gözlemlerde bulundu. Devlet adamları, aydınlar ve subaylar ve sıradan Anadolularla konuştu, onların geleceğin Türkiye'sine ait görüşlerini kaydetti. Konya'da tiyatroya gitti, fasulye yedi, ayran içti, antik şehirleri dolaştı. Seksen üç yıl önceki Anadolu'yu anlatan önemli bir belge.
Macar araştırmacı Bela Horvath, Birinci Dünya Savaşı'nın arifesinde Budapeşte'deki Turan Cemiyeti'nden ve İstanbul'daki Tahsil-i Sanayi Cemiyeti'nden aldığı referanslarla Anadolu'da bir seyahata çıktı. İstanbul ve Ankara üzerinden Nevşehir, Niğde, Konya ve Karaman'a kadar at sırtında 2300 kilometrelik bu seyahatte son derece ilginç kültürel, etnografik ve sosyolojik gözlemlerde bulundu. Devlet adamları, aydınlar ve subaylar ve sıradan Anadolularla konuştu, onların geleceğin Türkiye'sine ait görüşlerini kaydetti. Konya'da tiyatroya gitti, fasulye yedi, ayran içti, antik şehirleri dolaştı. Seksen üç yıl önceki Anadolu'yu anlatan önemli bir belge.