Necla Özçelik, 1930-1940'lı yılların başarılı günlerini, aydınlanma çabalarını, bire bir yaşamışçasına, o günlerin belgeleriyle, yaşayanların anılarıyla, araştırmalarıyla önümüze seriyor.
Genç eğitimcilerin kültürel altyapısını oluşturmaya yönelik bir umut ışığı olduğunu görmek de ayrı bir kazanç. Köy Enstitüleri ve Halkevleri, Cumhuriyet döneminin en önemli aydınlanma kurumlarıdır. Bu kurumların çabaları, etkileri kesintiye uğramasaydı bugünden daha farklı bir yerde duracaktık. Her yönden kalkınmış, sanayisi, tarımı gelişmiş bir toplum olacaktık. Sanatıyla, sporuyla, kültürel altyapısıyla daha nitelikle kuşaklar yetiştirebilecektik.
Necla Özçelik'in bu çalışmasından çıkaracağımız en önemli sonuç budur. Dileğimiz bu yapıttaki uygulanmış aydınlık oluşum, ilkeli eğitim, çağdaş öğretim yeniden ülkemizde göz ardı edilmeden uygulamaya konulur ; sosyal, siyasal, kültürel, sanatsal, eğitsel yapıyı dengeleyen eğitim, çağdaş biçimde sürdürülür.
Necla Özçelik, 1930-1940'lı yılların başarılı günlerini, aydınlanma çabalarını, bire bir yaşamışçasına, o günlerin belgeleriyle, yaşayanların anılarıyla, araştırmalarıyla önümüze seriyor.
Genç eğitimcilerin kültürel altyapısını oluşturmaya yönelik bir umut ışığı olduğunu görmek de ayrı bir kazanç. Köy Enstitüleri ve Halkevleri, Cumhuriyet döneminin en önemli aydınlanma kurumlarıdır. Bu kurumların çabaları, etkileri kesintiye uğramasaydı bugünden daha farklı bir yerde duracaktık. Her yönden kalkınmış, sanayisi, tarımı gelişmiş bir toplum olacaktık. Sanatıyla, sporuyla, kültürel altyapısıyla daha nitelikle kuşaklar yetiştirebilecektik.
Necla Özçelik'in bu çalışmasından çıkaracağımız en önemli sonuç budur. Dileğimiz bu yapıttaki uygulanmış aydınlık oluşum, ilkeli eğitim, çağdaş öğretim yeniden ülkemizde göz ardı edilmeden uygulamaya konulur ; sosyal, siyasal, kültürel, sanatsal, eğitsel yapıyı dengeleyen eğitim, çağdaş biçimde sürdürülür.