2002 martında soğuk bir akşamüzeri Handan Şenköken ile Selim İleri buluştular. Mekan, Şenköken'in Nişantaşı'ndaki eviydi. Birlikte akşam yemeği yiyeceklerdi. Ama o gün İleri'yi bir sürpriz bekliyordu: Handan Şenköken teybini açtı, herhangi bir röportajın sorusuymuşcasına, Selim İleri'ye en eski anısını sordu. Anılar; ıssız ve yağmurlu'nun ilk adımı atılmıştı. Tutuk, çekingen konuşan İleri anlatıyor; Şenköken kasetleri deşifre ediyordu. Söyleşiler giderek 'yazışma'ya dönüştü. Sorular artık yazılmış olarak veriliyor, Selim İleri yazarak yanıtlıyordu. Anılar; ıssız ve yağmurlu, söyleşmeyle başlayıp yazmak çabasına dönüşmüş bir anı kitabı. Selim İleri yaşamını, edebiyat, sinema, tiyatro, televizyon alanındaki çalışmalarını, bu çevrelerin ünlü kişilerini, Türkiye'nin son yarım yüzyılına damgasını vurmuş siyasal olayları ve çalkantıları çok renkli bir anlatımla dile getiriyor.
2002 martında soğuk bir akşamüzeri Handan Şenköken ile Selim İleri buluştular. Mekan, Şenköken'in Nişantaşı'ndaki eviydi. Birlikte akşam yemeği yiyeceklerdi. Ama o gün İleri'yi bir sürpriz bekliyordu: Handan Şenköken teybini açtı, herhangi bir röportajın sorusuymuşcasına, Selim İleri'ye en eski anısını sordu. Anılar; ıssız ve yağmurlu'nun ilk adımı atılmıştı. Tutuk, çekingen konuşan İleri anlatıyor; Şenköken kasetleri deşifre ediyordu. Söyleşiler giderek 'yazışma'ya dönüştü. Sorular artık yazılmış olarak veriliyor, Selim İleri yazarak yanıtlıyordu. Anılar; ıssız ve yağmurlu, söyleşmeyle başlayıp yazmak çabasına dönüşmüş bir anı kitabı. Selim İleri yaşamını, edebiyat, sinema, tiyatro, televizyon alanındaki çalışmalarını, bu çevrelerin ünlü kişilerini, Türkiye'nin son yarım yüzyılına damgasını vurmuş siyasal olayları ve çalkantıları çok renkli bir anlatımla dile getiriyor.