Dyt.Nazan Erbaş: Babam için ilk aklıma gelen çalışkanlığıve inadı ki bu onu doğduğu köyden aydın bir insan olmaya taşımıştır. Sanırım karakter özelliklerinde yazdığı birçok özelliğimiz benzer. Bu anıları okurken hem çok ilginç şeyler öğrendim hem de aslında anı yazmanın ne kadar doğru ve güzel bir şey olduğunu. Eline sağlık baba!. Birliktesağlıklı ve güzel bir yaşama…
Prof.Dr. Canan Uluoğlu: “Babam, en büyük öğretmenim!.“Çalış, güçlüklere alış” dedi her zaman ve ben onu çocukluk anılarımda hep, salondaki büyük masada, daktilosunun başında, bana söylediği gibi çalışırken hatırlıyorum. Öğrenciyken, yaz tatillerini geçirdiğimiz Muğla'dan babama mektup yazardım. Babam, ona yazdığım mektubu okur, imla hatalarını kırmızı kalem ile düzeltir, kendi mektubu ile beraber benim mektubumu geri gönderirdi. Bundan daha güzel bir eğitim olabilirmi? Öğretmek onun mesleği değil, hayatının ta kendisi….Onun kızı olduğum için her zaman gurur duyacağım...
Dr.Birsen Yavuz: “Değerli Öğretmenim, medeni cesaretinize hayran oldum. Seyahatinizi haritalarla takip ettim. Gençlik ne güzel sey!.. Hele güvertede gitmek nasıl bir tecrübe ve cesaret!... Fransa'nın yarısını dolaşmışsınız. Hem de kimsenin dünyadan haberdar olmadığı o devirde. Valla ben sizden korktum. Nasıl bir anne baba çocuğusunuz ki böyle korkusuz ve başına buyruk yetişmişsiniz !. Facebook'taki kartal resmini hak etmişsiniz. Yalnız ve bağımsız...
Saime Bircan Sak: “Bu kitabı ibret, hayret ve hayranlıkla okudum. Bu kitapta okuma öğrenme aşkıyla yanıp tutuşan bir köy çocuğunun, olanaksızlar içinde, nasıl Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, Türkiye'yi temsileden bir yetkili durumuna geldiğini ibret ve hayranlıkla öğreniyoruz.”
Bir dönemin önemli aydınlarından biri olan Ahmet Erbaş, bulunduğu her yerde dürüst, güvenilir, çalışkan, yardımsever ve paylaşımcı özellikleriyle öne çıkmış, örnek bir kişilik.” “Hizmet içi kurslarında onu tanıyan mutlu öğretmenlerden biriyim. Yabancı dil öğretiminin iyileştirilmesi, geliştirilmesi konusunda yaptıklarını yakından izledim. Elimden geldiğince Je Parle Français (Fransızca konuşuyorum) ders kitaplarının tanıtımıve kullanılmasında birçok arkadaşımla birlikte görev aldım. Yalnız benim değil pek çok Fransızca öğretmeninin rehberi olmuş, önünü açmış, bu alanda ilerlememizi sağlamıştır. Yaptığı çalışmalarla “ Devlet okullarında yabancı dil öğrenilmez” söylemini boşa çıkarmış, öğretmenlere yeni yöntemlerle nasıl dil öğretileceğini göstermiş ve başarılı olmuştur. Bu nedenle Fransız Hükümeti'nin başarı madalyasıyla ödüllendirilmiştir.” “Söz uçar yazı kalır.” Bu değerli anılar yeni kuşaklara aktarılmalı ki bu günlere nasıl gelindiği anlaşılsın.Kalemine, yüreğine ve tüm emeklerine sağlık öğretmenim.
Dyt.Nazan Erbaş: Babam için ilk aklıma gelen çalışkanlığıve inadı ki bu onu doğduğu köyden aydın bir insan olmaya taşımıştır. Sanırım karakter özelliklerinde yazdığı birçok özelliğimiz benzer. Bu anıları okurken hem çok ilginç şeyler öğrendim hem de aslında anı yazmanın ne kadar doğru ve güzel bir şey olduğunu. Eline sağlık baba!. Birliktesağlıklı ve güzel bir yaşama…
Prof.Dr. Canan Uluoğlu: “Babam, en büyük öğretmenim!.“Çalış, güçlüklere alış” dedi her zaman ve ben onu çocukluk anılarımda hep, salondaki büyük masada, daktilosunun başında, bana söylediği gibi çalışırken hatırlıyorum. Öğrenciyken, yaz tatillerini geçirdiğimiz Muğla'dan babama mektup yazardım. Babam, ona yazdığım mektubu okur, imla hatalarını kırmızı kalem ile düzeltir, kendi mektubu ile beraber benim mektubumu geri gönderirdi. Bundan daha güzel bir eğitim olabilirmi? Öğretmek onun mesleği değil, hayatının ta kendisi….Onun kızı olduğum için her zaman gurur duyacağım...
Dr.Birsen Yavuz: “Değerli Öğretmenim, medeni cesaretinize hayran oldum. Seyahatinizi haritalarla takip ettim. Gençlik ne güzel sey!.. Hele güvertede gitmek nasıl bir tecrübe ve cesaret!... Fransa'nın yarısını dolaşmışsınız. Hem de kimsenin dünyadan haberdar olmadığı o devirde. Valla ben sizden korktum. Nasıl bir anne baba çocuğusunuz ki böyle korkusuz ve başına buyruk yetişmişsiniz !. Facebook'taki kartal resmini hak etmişsiniz. Yalnız ve bağımsız...
Saime Bircan Sak: “Bu kitabı ibret, hayret ve hayranlıkla okudum. Bu kitapta okuma öğrenme aşkıyla yanıp tutuşan bir köy çocuğunun, olanaksızlar içinde, nasıl Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, Türkiye'yi temsileden bir yetkili durumuna geldiğini ibret ve hayranlıkla öğreniyoruz.”
Bir dönemin önemli aydınlarından biri olan Ahmet Erbaş, bulunduğu her yerde dürüst, güvenilir, çalışkan, yardımsever ve paylaşımcı özellikleriyle öne çıkmış, örnek bir kişilik.” “Hizmet içi kurslarında onu tanıyan mutlu öğretmenlerden biriyim. Yabancı dil öğretiminin iyileştirilmesi, geliştirilmesi konusunda yaptıklarını yakından izledim. Elimden geldiğince Je Parle Français (Fransızca konuşuyorum) ders kitaplarının tanıtımıve kullanılmasında birçok arkadaşımla birlikte görev aldım. Yalnız benim değil pek çok Fransızca öğretmeninin rehberi olmuş, önünü açmış, bu alanda ilerlememizi sağlamıştır. Yaptığı çalışmalarla “ Devlet okullarında yabancı dil öğrenilmez” söylemini boşa çıkarmış, öğretmenlere yeni yöntemlerle nasıl dil öğretileceğini göstermiş ve başarılı olmuştur. Bu nedenle Fransız Hükümeti'nin başarı madalyasıyla ödüllendirilmiştir.” “Söz uçar yazı kalır.” Bu değerli anılar yeni kuşaklara aktarılmalı ki bu günlere nasıl gelindiği anlaşılsın.Kalemine, yüreğine ve tüm emeklerine sağlık öğretmenim.