Yassı Ada Mahkemeleri Başsavcısı Ömer Altay Egesel'in düzenlediği iddianamelerde delil sıkıntısı çekmesine rağmen hukuk dışı iddianamelerle suçlamaları sürdürdüğü bilinmektedir. Hukuksal dayanağı bulunmayan ve cuntacıların talimatıyla oluşturulan Mahkemenin başkanı, olarak görevlendirilen Salim Başol ve diğer görevlilerin çoğu ülkeye hizmet etmiş bu insanlara çok kaba davranışlar ve insanlık dışı muameleler yapmışlardır. Başta Menderes olmak üzere tüm arkadaşları duruşmalarda azarlanmışlar ve birçok hakarete de maruz bırakılarak savunma hak ve fırsatından yararlandırılmamıştır. Üstelik kendi önyargıları güçlendirecek deliller ortaya koyabilmek için Menderes'in aleyhine şahitlik yağacağını düşündükleri bir bayanı mahkeme huzuruna kadar çağarıp Menderes'le olan ilişkisini sormuşlar ve yüzleştirmişlerdir. Sanki peşinde dolaştığın adamın durumuna bak dercesine. Menderes'in berat ettiği tek dava olarak anılacak olan bebek davasına tanık olartak getirilen Ayhan Aydan isimli tiyatro oyuncusu kadına hakim tarafından sorulan soru mahkeme heyetinin niyetini de ifade eden türdendir. Hakimin menderesle olan ilişkisini sorması üzerine ilgili bayan mahkeme salonuna soğuk duş etkisi yapacak cevabı vermiş ‘‘ Ben bu adamı sevmiştim hakim bey! Bu adamdan hep bir çocuk sahibi olmak istemiştim, hangi anne çocuğuna kıyabilir hakim bey?'' demiş istediği cevabı alamayan hakimi şaşkına çevirmiştir. Ayhan Aydan adlı kadın, mahkemenin istediği gibi değil de kendi içinden geldiği gibi konuşunca sanık sıfatıyla bulunan Menderes'in yüzünde bir tebessüm belirtisi olduğu söylenmiştir. Ayrıca; Savunma hakkı ve fırsatı verilmeyen sanıkların yassı adada zoraki yaptırılan rollerle günlük yaşantıları filme alınmış ve sinemalarda gösterilerek Türkiye'ye cuntacılar tarafından çok büyük ayıp yaşattırılmıştır. Yaptıkları bunca ayıpları yetmezmiş gibi bir de Yassı Ada'da çektikleri filmlerin resimlerini açık ihaleyle 298 bin liraya basına satmışlardır.
Yassı Ada Mahkemeleri Başsavcısı Ömer Altay Egesel'in düzenlediği iddianamelerde delil sıkıntısı çekmesine rağmen hukuk dışı iddianamelerle suçlamaları sürdürdüğü bilinmektedir. Hukuksal dayanağı bulunmayan ve cuntacıların talimatıyla oluşturulan Mahkemenin başkanı, olarak görevlendirilen Salim Başol ve diğer görevlilerin çoğu ülkeye hizmet etmiş bu insanlara çok kaba davranışlar ve insanlık dışı muameleler yapmışlardır. Başta Menderes olmak üzere tüm arkadaşları duruşmalarda azarlanmışlar ve birçok hakarete de maruz bırakılarak savunma hak ve fırsatından yararlandırılmamıştır. Üstelik kendi önyargıları güçlendirecek deliller ortaya koyabilmek için Menderes'in aleyhine şahitlik yağacağını düşündükleri bir bayanı mahkeme huzuruna kadar çağarıp Menderes'le olan ilişkisini sormuşlar ve yüzleştirmişlerdir. Sanki peşinde dolaştığın adamın durumuna bak dercesine. Menderes'in berat ettiği tek dava olarak anılacak olan bebek davasına tanık olartak getirilen Ayhan Aydan isimli tiyatro oyuncusu kadına hakim tarafından sorulan soru mahkeme heyetinin niyetini de ifade eden türdendir. Hakimin menderesle olan ilişkisini sorması üzerine ilgili bayan mahkeme salonuna soğuk duş etkisi yapacak cevabı vermiş ‘‘ Ben bu adamı sevmiştim hakim bey! Bu adamdan hep bir çocuk sahibi olmak istemiştim, hangi anne çocuğuna kıyabilir hakim bey?'' demiş istediği cevabı alamayan hakimi şaşkına çevirmiştir. Ayhan Aydan adlı kadın, mahkemenin istediği gibi değil de kendi içinden geldiği gibi konuşunca sanık sıfatıyla bulunan Menderes'in yüzünde bir tebessüm belirtisi olduğu söylenmiştir. Ayrıca; Savunma hakkı ve fırsatı verilmeyen sanıkların yassı adada zoraki yaptırılan rollerle günlük yaşantıları filme alınmış ve sinemalarda gösterilerek Türkiye'ye cuntacılar tarafından çok büyük ayıp yaşattırılmıştır. Yaptıkları bunca ayıpları yetmezmiş gibi bir de Yassı Ada'da çektikleri filmlerin resimlerini açık ihaleyle 298 bin liraya basına satmışlardır.