Kur'an-ı Kerim'de, bir surenin adı olan Ankebut, örümcek demektir. Kur'an-ı Kerim, putları ilah edinenlerin sığınağını, en çürük ev olan örümcek ağına benzetir. Bu aynı zamanda, Allah'ın koyduğu kurallar dışında bir zihniyetle inşa edilen, fıtrat yasaları haricinde örgülenen evin örümcek evinden farksız olduğunu ve en küçük dokunuşta, belki esen bir rüzgârda da dağılacağını belirtir: “Allah'tan başkasını dost edinenler, ördüğü ağlarla kendine yuva yapan örümceğe benzerler. Oysa evlerin en çürüğü örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi!”
Örümcek evi ifadesi, bugünkü evleri çok iyi tanımlamaktadır. Müslümanların sığındığı kaleleri olan destek ve huzur buldukları evleri, yuvaları tamamı ile ne yazık ki bozularak, örümcek evleri haline gelmiştir. Dışarıdan bakıldığında mimarisiyle, süslemesiyle, mükemmel görüntüde olan evlerimiz, içine girilip izlendiğinde ne hazindir ki rüzgârın esmesiyle ya da bir dokunuşla yıkılacak boyutta zayıf örümcek evleri halini almıştır. Aile içerisindeki iletişim eksikliği ile birlikte, babalar para vermekle, anneler yemek yapmakla, çocuklar ise odalarına çekilip kendi hallerinde uğraş vermekle vazifelerin yerine getirildiği düşünülmektedir.
Kur'an-ı Kerim'de, bir surenin adı olan Ankebut, örümcek demektir. Kur'an-ı Kerim, putları ilah edinenlerin sığınağını, en çürük ev olan örümcek ağına benzetir. Bu aynı zamanda, Allah'ın koyduğu kurallar dışında bir zihniyetle inşa edilen, fıtrat yasaları haricinde örgülenen evin örümcek evinden farksız olduğunu ve en küçük dokunuşta, belki esen bir rüzgârda da dağılacağını belirtir: “Allah'tan başkasını dost edinenler, ördüğü ağlarla kendine yuva yapan örümceğe benzerler. Oysa evlerin en çürüğü örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi!”
Örümcek evi ifadesi, bugünkü evleri çok iyi tanımlamaktadır. Müslümanların sığındığı kaleleri olan destek ve huzur buldukları evleri, yuvaları tamamı ile ne yazık ki bozularak, örümcek evleri haline gelmiştir. Dışarıdan bakıldığında mimarisiyle, süslemesiyle, mükemmel görüntüde olan evlerimiz, içine girilip izlendiğinde ne hazindir ki rüzgârın esmesiyle ya da bir dokunuşla yıkılacak boyutta zayıf örümcek evleri halini almıştır. Aile içerisindeki iletişim eksikliği ile birlikte, babalar para vermekle, anneler yemek yapmakla, çocuklar ise odalarına çekilip kendi hallerinde uğraş vermekle vazifelerin yerine getirildiği düşünülmektedir.