An'la

Stok Kodu:
9786056979316
Boyut:
13.50x21.50
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%25 indirimli
30,00
22,50
9786056979316
676523
An'la
An'la
22.50

“Aşmak” değil, “kabul etme”yi öğrendiğimizde hakkını vererek yaşamaya başlıyoruz. Kabul etmek, duyguların, kendiliğin, tüm “var oluşun” kabulü demektir. επιμέλεια (epiméleia), yani başta kendi varlığın (varoluşun) olmak üzere herkese ve her şeye ihtimam (özen) gösterme. En çok unuttuğumuz, ne çok unuttuğumuz şey… İşte elinizdeki kitap bize bunu hatırlatıyor: επιμέλεια (epiméleia), yani ihtimam (özen) gösterme. Kâh Şiir'le kâh İzmir'le önce kendimizi hayatın gidişatına bırakıyor, sonra durup düşünüyor, kendimizi aramaya koyuluyor, bulduğumuz yerde kendimize sıkı sıkı sarılıyor ve “var oluşmanın” içine kendi elimizden tutarak giriyoruz. Bize yolculuğumuzu hatırlatan iki kadın…

İzmir bi' yerde, “Anlata anlata bir gün gerçekten konu anlamını yitiriveriyor, kibrit gibi sönüveriyor.” diyor ya, acılar, kırgınlıklar ve kızgınlıklar için kesinlikle öyle. Ancak iş anlatılara, özellikle de “kadın anlatılarına” gelince kesinlikle böyle değil, bizatihi olmasın da zati. Kadın anlatıları “anlata anlata çoğalıyor, anlam kazanıyor, başka anlamlarla ortaklaşıyor; bir yıldız gibi ışımaya devam ediyor.”

Çoğalması, paylaşılması, çoğaltılması dileğiyle, Mesta'da Şiir ve İzmir'le buluşmak üzere yola çıkıyoruz…

“Aşmak” değil, “kabul etme”yi öğrendiğimizde hakkını vererek yaşamaya başlıyoruz. Kabul etmek, duyguların, kendiliğin, tüm “var oluşun” kabulü demektir. επιμέλεια (epiméleia), yani başta kendi varlığın (varoluşun) olmak üzere herkese ve her şeye ihtimam (özen) gösterme. En çok unuttuğumuz, ne çok unuttuğumuz şey… İşte elinizdeki kitap bize bunu hatırlatıyor: επιμέλεια (epiméleia), yani ihtimam (özen) gösterme. Kâh Şiir'le kâh İzmir'le önce kendimizi hayatın gidişatına bırakıyor, sonra durup düşünüyor, kendimizi aramaya koyuluyor, bulduğumuz yerde kendimize sıkı sıkı sarılıyor ve “var oluşmanın” içine kendi elimizden tutarak giriyoruz. Bize yolculuğumuzu hatırlatan iki kadın…

İzmir bi' yerde, “Anlata anlata bir gün gerçekten konu anlamını yitiriveriyor, kibrit gibi sönüveriyor.” diyor ya, acılar, kırgınlıklar ve kızgınlıklar için kesinlikle öyle. Ancak iş anlatılara, özellikle de “kadın anlatılarına” gelince kesinlikle böyle değil, bizatihi olmasın da zati. Kadın anlatıları “anlata anlata çoğalıyor, anlam kazanıyor, başka anlamlarla ortaklaşıyor; bir yıldız gibi ışımaya devam ediyor.”

Çoğalması, paylaşılması, çoğaltılması dileğiyle, Mesta'da Şiir ve İzmir'le buluşmak üzere yola çıkıyoruz…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat