Teselli yazarları, insanları başlarına gelen talihsiz durumlarda, bunların nasıl üstesinden gelebilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunur. Bunları Sofi stlerden ayıran en temel özellikleri diyalektik yöntemi ikna etmek amacıyla kullanmalarıdır. Teselli türünün örnekleri en yaygın biçimde sürgün ve ölüm konuları üzerine yazılmış olan yapıtlarda bulunmaktadır. Roma erken imparatorluk döneminde Seneca, Musonius Rufus ve Plutarkhos'un yapıtlarının konusu sürgündür. Ana düşünce yer değişikliğinin aslında kötü bir şey olmadığı, getirdiği yoksulluk ve itibar zedelenmesi gibi olumsuzlukların insanların anladığı gibi olmadığıdır. Seneca bu türde üç yapıt vermiştir. Bunlardan ilki olasılıkla 40 yılında yazılmış olan De Consolatione Ad Marciam Cremutius Cordus'un kızını, oğullarını kaybetmesi üzerine teselli eder. Öteki yapıtı aşağı yukarı 43 yılında yazılan De Consolatione Ad Polybium Claudius'un azatlısının desteğini kazanmak amacını güder. Son olarak De Consolatione Ad Helviam adlı yapıtı ise sürgündeyken annesini, sürgünde oluşu, malı ve mülkünden yoksun oluşu, itibarının zedelenişi konusunda teselli eder. Yapıtının başlarında annesini uzun süredir teselli etmek istediğinden, fakat bunun için uygun zamanı beklediğinden söz eder. Annesinin bu zamana kadar katlandığı nice acıları bir bir sıralar. Çünkü annesini teselli ederken hiç yumuşak davranmayacaktır. Hatta kendi deyimiyle incitecek ve yaralayacaktır.
Teselli yazarları, insanları başlarına gelen talihsiz durumlarda, bunların nasıl üstesinden gelebilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunur. Bunları Sofi stlerden ayıran en temel özellikleri diyalektik yöntemi ikna etmek amacıyla kullanmalarıdır. Teselli türünün örnekleri en yaygın biçimde sürgün ve ölüm konuları üzerine yazılmış olan yapıtlarda bulunmaktadır. Roma erken imparatorluk döneminde Seneca, Musonius Rufus ve Plutarkhos'un yapıtlarının konusu sürgündür. Ana düşünce yer değişikliğinin aslında kötü bir şey olmadığı, getirdiği yoksulluk ve itibar zedelenmesi gibi olumsuzlukların insanların anladığı gibi olmadığıdır. Seneca bu türde üç yapıt vermiştir. Bunlardan ilki olasılıkla 40 yılında yazılmış olan De Consolatione Ad Marciam Cremutius Cordus'un kızını, oğullarını kaybetmesi üzerine teselli eder. Öteki yapıtı aşağı yukarı 43 yılında yazılan De Consolatione Ad Polybium Claudius'un azatlısının desteğini kazanmak amacını güder. Son olarak De Consolatione Ad Helviam adlı yapıtı ise sürgündeyken annesini, sürgünde oluşu, malı ve mülkünden yoksun oluşu, itibarının zedelenişi konusunda teselli eder. Yapıtının başlarında annesini uzun süredir teselli etmek istediğinden, fakat bunun için uygun zamanı beklediğinden söz eder. Annesinin bu zamana kadar katlandığı nice acıları bir bir sıralar. Çünkü annesini teselli ederken hiç yumuşak davranmayacaktır. Hatta kendi deyimiyle incitecek ve yaralayacaktır.