Anonim şirketlere yatırım yapan pay sahiplerinin temel beklentilerinden biri, anonim şirketin düzenli ve tercihen yüksek oranda kar payı dağıtımı yapmasıdır. Öte yandan kar dağıtımı, anonim şirketin iç kaynaklardan finansman imkanını sınırladığından, çoğunluk pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri bakımından her zaman istenen bir işlem değildir. Zaman zaman da çoğunluk pay sahipleri, kar payı dağıtım politikasını azınlık pay sahipleri üzerinde bir baskı aracı olarak kullanmaktadırlar. Azınlık pay sahipleri ile çoğunluk pay sahipleri arasındaki bu menfaat çatışması, kar payı dağıtımını anonim şirketler hukukunun sorunlu alanlarından biri haline getirmektedir. Çalışmanın odak noktası da çoğunluk pay sahipleri ile azınlık pay sahipleri arasındaki bu menfaat çatışmasının hukuki boyutudur.
Çalışmanın temel yaklaşımı, azınlık pay sahiplerinin kar payı hakkının öncelikli tutulmasıdır. Zira azınlık pay sahiplerinin kar payı haklarının etkin şekilde korunması, uzun vadede ortaklıklar hukukunun güçlenmesine ve finansal açıdan daha sağlıklı ortaklıkların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu amaçla çalışmada, öncelikle kar payı hakkının içeriği ve kapsamı konusu ele alındıktan sonra, pozitif hukukta pay sahiplerinin başvurabileceği hukuki yolların şartları ve sonuçları detaylı şekilde incelenmiştir. Bu bağlamda, genel kurul kararlarının iptali ve haklı sebeple fesih davası gibi, öğreti ve uygulamada benimsenmiş hukuki yollar ile birlikte, mahkemenin şirket yerine kar dağıtım kararı vermesi yahut azınlık pay sahiplerine kar dağıtımını talep etme yetkisi tanınması gibi, öğreti ve uygulamada tartışmalı konular da etraflıca değerlendirilmiştir.
Anonim şirketlere yatırım yapan pay sahiplerinin temel beklentilerinden biri, anonim şirketin düzenli ve tercihen yüksek oranda kar payı dağıtımı yapmasıdır. Öte yandan kar dağıtımı, anonim şirketin iç kaynaklardan finansman imkanını sınırladığından, çoğunluk pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri bakımından her zaman istenen bir işlem değildir. Zaman zaman da çoğunluk pay sahipleri, kar payı dağıtım politikasını azınlık pay sahipleri üzerinde bir baskı aracı olarak kullanmaktadırlar. Azınlık pay sahipleri ile çoğunluk pay sahipleri arasındaki bu menfaat çatışması, kar payı dağıtımını anonim şirketler hukukunun sorunlu alanlarından biri haline getirmektedir. Çalışmanın odak noktası da çoğunluk pay sahipleri ile azınlık pay sahipleri arasındaki bu menfaat çatışmasının hukuki boyutudur.
Çalışmanın temel yaklaşımı, azınlık pay sahiplerinin kar payı hakkının öncelikli tutulmasıdır. Zira azınlık pay sahiplerinin kar payı haklarının etkin şekilde korunması, uzun vadede ortaklıklar hukukunun güçlenmesine ve finansal açıdan daha sağlıklı ortaklıkların oluşmasına katkı sağlayacaktır. Bu amaçla çalışmada, öncelikle kar payı hakkının içeriği ve kapsamı konusu ele alındıktan sonra, pozitif hukukta pay sahiplerinin başvurabileceği hukuki yolların şartları ve sonuçları detaylı şekilde incelenmiştir. Bu bağlamda, genel kurul kararlarının iptali ve haklı sebeple fesih davası gibi, öğreti ve uygulamada benimsenmiş hukuki yollar ile birlikte, mahkemenin şirket yerine kar dağıtım kararı vermesi yahut azınlık pay sahiplerine kar dağıtımını talep etme yetkisi tanınması gibi, öğreti ve uygulamada tartışmalı konular da etraflıca değerlendirilmiştir.