Ortalama yaşam süresinin 30 yıl civarında olduğu 300 yıl öncesine göre bugün insan yaşamı iki kattan fazla artmış bulunuyor. 300 yıl önce 30 yaş üzeri yaşlı olarak edilirken bugün ancak 65 yaşın üzerine “resmen“ yaşlı olarak görülüyor. Son yıllarda insanın gen haritası üzerinde çalışan bilim insanları yakın bir gelecekte ortalama yaşam süresinin 100 yılın üzerine çıkmasından söz ediyorlar. Ancak bu süre ne kadar uzarsa uzasın, ne insanın yeryüzündeki serüveninin bir tür konukluk olmaktan kurtulması mümkün, ne de bu konukluğun son döneminin yaşlılık olarak yaşanmasının engellenmesi. Dolayısıyla giderek yaşlanmakta olan dünya ve insanlık yaşlılıkla nasıl başa çıkıyor, nasıl önlemler alınıyor ve insan yaşamının bu döneminin de üretken ve keyifli bir şekilde geçebilmesi için neler yapılıyor?
İşte yaşlılık ve yaşlanma sorununu tarihsel süreci içerisinde ve çeşitli boyutlarıyla ele alan Avrupa'daki ilk Türk gerontolog İsmail Tufan bu kitapla herkesi uyarıyor. Konuyla ilgili bilgilenmek isteyenler için bir başvuru kaynağı olacak bu kitap aynı zamanda Türkiye'nin 21. yüzyıla bu sorun açısından da hazır olması için bir çağrı niteliğini taşıyor.
Ortalama yaşam süresinin 30 yıl civarında olduğu 300 yıl öncesine göre bugün insan yaşamı iki kattan fazla artmış bulunuyor. 300 yıl önce 30 yaş üzeri yaşlı olarak edilirken bugün ancak 65 yaşın üzerine “resmen“ yaşlı olarak görülüyor. Son yıllarda insanın gen haritası üzerinde çalışan bilim insanları yakın bir gelecekte ortalama yaşam süresinin 100 yılın üzerine çıkmasından söz ediyorlar. Ancak bu süre ne kadar uzarsa uzasın, ne insanın yeryüzündeki serüveninin bir tür konukluk olmaktan kurtulması mümkün, ne de bu konukluğun son döneminin yaşlılık olarak yaşanmasının engellenmesi. Dolayısıyla giderek yaşlanmakta olan dünya ve insanlık yaşlılıkla nasıl başa çıkıyor, nasıl önlemler alınıyor ve insan yaşamının bu döneminin de üretken ve keyifli bir şekilde geçebilmesi için neler yapılıyor?
İşte yaşlılık ve yaşlanma sorununu tarihsel süreci içerisinde ve çeşitli boyutlarıyla ele alan Avrupa'daki ilk Türk gerontolog İsmail Tufan bu kitapla herkesi uyarıyor. Konuyla ilgili bilgilenmek isteyenler için bir başvuru kaynağı olacak bu kitap aynı zamanda Türkiye'nin 21. yüzyıla bu sorun açısından da hazır olması için bir çağrı niteliğini taşıyor.