“… ‘Ben hep yenilmeye mahkum muyum?
Ben hep ezilmeye mecbur muyum?' Müslüm Gürses;ne içinde ne de dışında, tam da hayatın kıyısında biryerde duruyor, okuduğu şarkıyla beni her defasındakendimden alıp götürüyordu. Çünkü tüm janjanlıhayatıma rağmen derin bir arabeskti yaşadıklarım!”
Numan Erves
Susturulmuş vicdanların, kadere hükmüylebaşlamıştı her şey. Kazanan ile kaybedenin aynıipte oynadığı… Aşkların gözyaşına dönüştüğü, suçunintikam ile harmanlandığı… Bu topraklara dairdi tümolan… Antalya'da başlayan, Aydın'da devam eden veİstanbul'da son bulan…
Bazı hikayeler vardır ki, finallerinde veya dönümnoktası olarak adlandırabileceğimiz kısımlarındaokuyucusunu hayrete düşürür. Hep beklemediğinizbir şeyler olur. Hatta hikaye takipçisini boşluğa atıpyapayalnız bırakır. Aynen Arabesk Rapsodi'de olduğugibi. İnsanın bencilliğini, acımasızlığını, öfkesini,çaresizliğini okurken; soluk soluğa bir gerilim,benzersiz bir final sizi bekliyor.
“Yaşamak mı, ne için? Kader mi? Bilmiyorum… Bunasıl bir cezaydı? Neydi benim günahım, neydibizim günahımız? Kalbimi söküp gözlerimin önündeçiğneseler bu kadar canım yanmazdı.”
“… ‘Ben hep yenilmeye mahkum muyum?
Ben hep ezilmeye mecbur muyum?' Müslüm Gürses;ne içinde ne de dışında, tam da hayatın kıyısında biryerde duruyor, okuduğu şarkıyla beni her defasındakendimden alıp götürüyordu. Çünkü tüm janjanlıhayatıma rağmen derin bir arabeskti yaşadıklarım!”
Numan Erves
Susturulmuş vicdanların, kadere hükmüylebaşlamıştı her şey. Kazanan ile kaybedenin aynıipte oynadığı… Aşkların gözyaşına dönüştüğü, suçunintikam ile harmanlandığı… Bu topraklara dairdi tümolan… Antalya'da başlayan, Aydın'da devam eden veİstanbul'da son bulan…
Bazı hikayeler vardır ki, finallerinde veya dönümnoktası olarak adlandırabileceğimiz kısımlarındaokuyucusunu hayrete düşürür. Hep beklemediğinizbir şeyler olur. Hatta hikaye takipçisini boşluğa atıpyapayalnız bırakır. Aynen Arabesk Rapsodi'de olduğugibi. İnsanın bencilliğini, acımasızlığını, öfkesini,çaresizliğini okurken; soluk soluğa bir gerilim,benzersiz bir final sizi bekliyor.
“Yaşamak mı, ne için? Kader mi? Bilmiyorum… Bunasıl bir cezaydı? Neydi benim günahım, neydibizim günahımız? Kalbimi söküp gözlerimin önündeçiğneseler bu kadar canım yanmazdı.”