Dışarı çıkıp, amaçsız bir şekilde sahile doğru yürüdüler. Hiç konuşmasalar da anlaşmış gibi adımları onları, ilk uyandıkları yere doğru götürdü. Yine konuşmadan oturup, denizi seyre daldılar. Bir süre kumların üzerine uzandılar.
“Umarım uyandığımızda memlekette buluruz kendimizi!”
“Tüm olanlara bakınca uzak ihtimal de değil!”
Yine sessizlik çöktü aralarına. Denizin sesine, uzaktan gelen tek tük insan sesi karışıyordu. Uyku tüm ağırlığı ile üzerlerine çökerken sağda oturan kendi sağına dönüp, elini başının altına koydu, ayaklarını karnına doğru çekti. Diğeri bir süre daha sırt üstü yıldızları seyretti. Yavaşça kendi soluna doğru kıvrılırken, “Hacı, hadi kendi kumsalımızda uyanalım sabaha!” dedi alçak sesle. Bir karşılık gelmedi boş kumsaldan. Yalnızca en son dalgaların sesini duyabildi, uyku onu da almadan…
Dışarı çıkıp, amaçsız bir şekilde sahile doğru yürüdüler. Hiç konuşmasalar da anlaşmış gibi adımları onları, ilk uyandıkları yere doğru götürdü. Yine konuşmadan oturup, denizi seyre daldılar. Bir süre kumların üzerine uzandılar.
“Umarım uyandığımızda memlekette buluruz kendimizi!”
“Tüm olanlara bakınca uzak ihtimal de değil!”
Yine sessizlik çöktü aralarına. Denizin sesine, uzaktan gelen tek tük insan sesi karışıyordu. Uyku tüm ağırlığı ile üzerlerine çökerken sağda oturan kendi sağına dönüp, elini başının altına koydu, ayaklarını karnına doğru çekti. Diğeri bir süre daha sırt üstü yıldızları seyretti. Yavaşça kendi soluna doğru kıvrılırken, “Hacı, hadi kendi kumsalımızda uyanalım sabaha!” dedi alçak sesle. Bir karşılık gelmedi boş kumsaldan. Yalnızca en son dalgaların sesini duyabildi, uyku onu da almadan…