Her şair nesnesine karşı az da olsa acımasızlık gizler içinde…
Parçanın vaat ettiği her şey ister istemez bir yerlerde karşılığını verir…çünkü bu her şeyden önce anlamın ve dilin yıkımından başka bir şey olamaz…
Yazmak bir oluş meselesidir ve kendine yeni bir gerçek yeni bir dil kurar.
Gerçeğin içine düşmek şairin handikaplarından biridir.sanki yabancı bir dille yazmaktır, Proust'un dediği gibi…
Dile gedikler açabilmek…
Alışılmayan yollardan gitmek / gidebilmektir…
Her şair nesnesine karşı az da olsa acımasızlık gizler içinde…
Parçanın vaat ettiği her şey ister istemez bir yerlerde karşılığını verir…çünkü bu her şeyden önce anlamın ve dilin yıkımından başka bir şey olamaz…
Yazmak bir oluş meselesidir ve kendine yeni bir gerçek yeni bir dil kurar.
Gerçeğin içine düşmek şairin handikaplarından biridir.sanki yabancı bir dille yazmaktır, Proust'un dediği gibi…
Dile gedikler açabilmek…
Alışılmayan yollardan gitmek / gidebilmektir…