Hızla değişen pazar şartlarında, şirketlerin yenilikçi yapılara uyabilmeleri için araştırma ve geliştirme (ArGe) çalışmalarının önemi günden güne artıyor. Başkalarının teknoloji ve bilgi birikimi ile ayakta kalmak gittikçe daha pahalıya mal oluyor.
Değişen şartları önde yakalayabilmek amacıyla hangi ArGe çalışmalarının yapılması gerektiğinin nasıl belirlenebileceği ciddi bir soru olarak ortaya çıkıyor.
M. Atilla Öner'in yayına hazırladığı kitap 11 bölümden oluşuyor.
1. Bölümde Büyükdoğan, organizasyonların niçin ArGe faaliyetlerinde bulunmaları gerektiği irdeliyor.
2. Bölümde Öner, dünyadaki ArGe faaliyetlerinin nasıl geliştiğini farklı ülkelerden örneklerle inceliyor.
3. Bölümde Özbey ve Varol, uluslararası araştırma ve geliştirme faaliyetlerini irdeliyor.
4. Bölümde Özbey ve Varol, ArGe'de devletin ve üniversitelerin rolünü tartışıyor.
5. Bölümde Geçer, Susamış ve Yalçın, firmalara adapte edilebilen, değişen organizasyon yapılarına uygun, kolay anlaşılan, çok aşamalı bir ArGe Proje Portföyü Oluşturma Metodolojisi öneriyor.
6. Bölümde Kul ve Yavuz, "Bir ArGe projesi nasıl seçilmelidir?" sorusuna cevap ararken şirketlerin uygulayabilecekleri basit bir prosedürü tüm adımlarıyla veriyor.
7. Bölümde Çıbık, Kayayurt ve Telefoncu, "Türkiye'de ArGe İnsan Kaynakları"nı inceliyor.
8. Bölümde Gökçe ve Gül, ArGe'de performans denetimi için kullanılabilecek 62 sorudan oluşan bir model öneriyor.
9. Bölümde Gürdal ve Sözübek, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'nın şirket yönetimi için geliştirdiği "Mükemmel Yönetim Modeli" ArGe'ye uyarlayıp yurdumuzdaki 8 laboratuardaki uygulama sonuçlarını veriyor.
10. Bölümde ise Öner, ArGe projelerinde başarının nasıl ölçülebileceğinden hareketle projelerin tamamlanması ve sonlandırılmasını tartışıyor.
11. Bölüm ise sonsözü içeriyor.
Türkiye'mizin AB katılım görüşmelerinde ilk dosya olarak açılan ve taraması biten "Bilim ve Araştırma" alanı görüşmelerine aktif katılmak isteyenlerin, kendi şirketinde ArGe çalışmalarını başlatmak ve genişletmek isteyenlerin yararlanabileceği bir kitap.
Hızla değişen pazar şartlarında, şirketlerin yenilikçi yapılara uyabilmeleri için araştırma ve geliştirme (ArGe) çalışmalarının önemi günden güne artıyor. Başkalarının teknoloji ve bilgi birikimi ile ayakta kalmak gittikçe daha pahalıya mal oluyor.
Değişen şartları önde yakalayabilmek amacıyla hangi ArGe çalışmalarının yapılması gerektiğinin nasıl belirlenebileceği ciddi bir soru olarak ortaya çıkıyor.
M. Atilla Öner'in yayına hazırladığı kitap 11 bölümden oluşuyor.
1. Bölümde Büyükdoğan, organizasyonların niçin ArGe faaliyetlerinde bulunmaları gerektiği irdeliyor.
2. Bölümde Öner, dünyadaki ArGe faaliyetlerinin nasıl geliştiğini farklı ülkelerden örneklerle inceliyor.
3. Bölümde Özbey ve Varol, uluslararası araştırma ve geliştirme faaliyetlerini irdeliyor.
4. Bölümde Özbey ve Varol, ArGe'de devletin ve üniversitelerin rolünü tartışıyor.
5. Bölümde Geçer, Susamış ve Yalçın, firmalara adapte edilebilen, değişen organizasyon yapılarına uygun, kolay anlaşılan, çok aşamalı bir ArGe Proje Portföyü Oluşturma Metodolojisi öneriyor.
6. Bölümde Kul ve Yavuz, "Bir ArGe projesi nasıl seçilmelidir?" sorusuna cevap ararken şirketlerin uygulayabilecekleri basit bir prosedürü tüm adımlarıyla veriyor.
7. Bölümde Çıbık, Kayayurt ve Telefoncu, "Türkiye'de ArGe İnsan Kaynakları"nı inceliyor.
8. Bölümde Gökçe ve Gül, ArGe'de performans denetimi için kullanılabilecek 62 sorudan oluşan bir model öneriyor.
9. Bölümde Gürdal ve Sözübek, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'nın şirket yönetimi için geliştirdiği "Mükemmel Yönetim Modeli" ArGe'ye uyarlayıp yurdumuzdaki 8 laboratuardaki uygulama sonuçlarını veriyor.
10. Bölümde ise Öner, ArGe projelerinde başarının nasıl ölçülebileceğinden hareketle projelerin tamamlanması ve sonlandırılmasını tartışıyor.
11. Bölüm ise sonsözü içeriyor.
Türkiye'mizin AB katılım görüşmelerinde ilk dosya olarak açılan ve taraması biten "Bilim ve Araştırma" alanı görüşmelerine aktif katılmak isteyenlerin, kendi şirketinde ArGe çalışmalarını başlatmak ve genişletmek isteyenlerin yararlanabileceği bir kitap.