Kalkmaya yeltenirken kulak zarındaki çınlamaların acıtıcı sesini yanağında hissetti. Osmanlı tokadı; yok, yok, Helen-Yunan tokadı. ‘'Ontoloji, ontoloji. Kaç kere söyledim ulan, sırayla soracaksın soruları! Önce var mısın lan, var mısın, duyuyon mu beni ha! var mısın, var mısın, var mı… var…?'' diye seslenirken öfkesine hakim olamayacağını anladığından, diğer şamarı atmadan söylene söylene uzaklaştı Aristo.
Kalkmaya yeltenirken kulak zarındaki çınlamaların acıtıcı sesini yanağında hissetti. Osmanlı tokadı; yok, yok, Helen-Yunan tokadı. ‘'Ontoloji, ontoloji. Kaç kere söyledim ulan, sırayla soracaksın soruları! Önce var mısın lan, var mısın, duyuyon mu beni ha! var mısın, var mısın, var mı… var…?'' diye seslenirken öfkesine hakim olamayacağını anladığından, diğer şamarı atmadan söylene söylene uzaklaştı Aristo.