"İhanet, dost ve güvenmek… Birbirine düşmanmış gibi görünse de aslında birbirinin üvey kardeşi olan üç kelime… Gün gelir, bu üç kelimeyi aynı cümlede kullanmak zorunda kalır insan. 'En güvendiğin dostun ihanetine uğrarsın.' Bu cümleyi kuran birisi, kimseye güvenmemeyi öğrenmiştir trajik bir yaşanmışlıkla… Kendine bile… Dosttan gelen bir bıçak darbesi sırtınıza isabet ettiyse, aşk acısının canı cehenneme…
Eğer birisinden ‘uğruna ölürüm' lafını işittiyseniz geçmiş olsun, o kişi sizi öldürmeyi çoktan kafasına koymuştur. Bu akşam size ‘aşk olsun' diyemeyeceğim. Üzgünüm. Böyle aşk olmaz olsun… Hayatınızda güven olsun, sadakat olsun; ama ihanet olmaz olsun…"
"İhanet, dost ve güvenmek… Birbirine düşmanmış gibi görünse de aslında birbirinin üvey kardeşi olan üç kelime… Gün gelir, bu üç kelimeyi aynı cümlede kullanmak zorunda kalır insan. 'En güvendiğin dostun ihanetine uğrarsın.' Bu cümleyi kuran birisi, kimseye güvenmemeyi öğrenmiştir trajik bir yaşanmışlıkla… Kendine bile… Dosttan gelen bir bıçak darbesi sırtınıza isabet ettiyse, aşk acısının canı cehenneme…
Eğer birisinden ‘uğruna ölürüm' lafını işittiyseniz geçmiş olsun, o kişi sizi öldürmeyi çoktan kafasına koymuştur. Bu akşam size ‘aşk olsun' diyemeyeceğim. Üzgünüm. Böyle aşk olmaz olsun… Hayatınızda güven olsun, sadakat olsun; ama ihanet olmaz olsun…"