Kore Savaşı 25 Haziran 1950'de Kuzey Kore Kuvvetlerinin Güney Kore sınırını oluşturan 38. paralel boyunca saldırıya geçmesiyle başladı. Bu durum karşısında Güney Kore'nin destekçisi olan Amerika 25 Haziran 1950 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acilen toplantıya çağırdı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yardım talebini ilk kabul eden ülkelerden biri Türkiye idi. Kore Savaşına yardımda bulunacak olan diğer 15 ülke sembolik olarak az sayıda asker gönderirken Türkiye ise tugay seviyesinde birlikle katılmıştı. Türk askerleri Kore'ye ayak bastığı tarihten ateşkesin imzalanmasına kadar savaşın en can alıcı bölgelerinde görev yaparak birçok önemli başarıya imza atmışlardı.
“Arşiv Belgelerine Göre Kore Savaşı'nda Türk Ordusu” başlıklı bu çalışma; konuyla ilgili olarak akademik bir yaklaşımla kronolojiye bağlı kalınarak tenkitçi bir anlayışla ve orijinal kaynaklara inilerek ele alındı. Eser mükemmellik iddiasından uzaktır. Fakat ortaya çıkarılan sonuçlar itibariyle bu konuda tespit edilmiş eksikliklere ilk elden arşiv kaynakları kullanılarak bir nebze de olsa ışık tutacaktır.
Kore Savaşı 25 Haziran 1950'de Kuzey Kore Kuvvetlerinin Güney Kore sınırını oluşturan 38. paralel boyunca saldırıya geçmesiyle başladı. Bu durum karşısında Güney Kore'nin destekçisi olan Amerika 25 Haziran 1950 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acilen toplantıya çağırdı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yardım talebini ilk kabul eden ülkelerden biri Türkiye idi. Kore Savaşına yardımda bulunacak olan diğer 15 ülke sembolik olarak az sayıda asker gönderirken Türkiye ise tugay seviyesinde birlikle katılmıştı. Türk askerleri Kore'ye ayak bastığı tarihten ateşkesin imzalanmasına kadar savaşın en can alıcı bölgelerinde görev yaparak birçok önemli başarıya imza atmışlardı.
“Arşiv Belgelerine Göre Kore Savaşı'nda Türk Ordusu” başlıklı bu çalışma; konuyla ilgili olarak akademik bir yaklaşımla kronolojiye bağlı kalınarak tenkitçi bir anlayışla ve orijinal kaynaklara inilerek ele alındı. Eser mükemmellik iddiasından uzaktır. Fakat ortaya çıkarılan sonuçlar itibariyle bu konuda tespit edilmiş eksikliklere ilk elden arşiv kaynakları kullanılarak bir nebze de olsa ışık tutacaktır.