"Güney Afrika diye bilinen bir ülkede doğdum. Oraların yüreği, her taraftan denize açılan geniş bir yayladır. Fakat insan bunu düşündüğünde, hatırladığında yalnız dağları, ovaları, geniş otlakları değil, üstelik dağlarla, ovalarla ilgili olmayan derin ve ciddi şeyleri de bulur çıkarır. Bütün bunlar insan ile ilgili şeylerdir. Bunlar birtakım insanlarca belli belirsiz işitilir, güç anlaşılır. Fakat birtakım insanlar için ise, hiç sesleri kesilmez, aksine gittikçe artar. Geniş otlaklar ve gökyüzü, oynanan büyük insan dramının dekorunu oluştururlar... Bu dramla tüm Afrika, tüm insanlık ve dünya ilgilidir. Çünkü hiçbir ülke, ada değildir, tek başına bir bütün değildir artık." ... "Artık Çok Geç", Güney Afrikalı yazarın en güçlü romanlarından biri. Ağla Sevgili Yurdum adlı romanı gibi, bu kitabının da dünyanın her yerinde ilgiyle okunmasının nedeni, belki de yazarın evrensel bir kavram olan sevgiyi, bütün doğallığıyla yazıya dökmesi...
"Güney Afrika diye bilinen bir ülkede doğdum. Oraların yüreği, her taraftan denize açılan geniş bir yayladır. Fakat insan bunu düşündüğünde, hatırladığında yalnız dağları, ovaları, geniş otlakları değil, üstelik dağlarla, ovalarla ilgili olmayan derin ve ciddi şeyleri de bulur çıkarır. Bütün bunlar insan ile ilgili şeylerdir. Bunlar birtakım insanlarca belli belirsiz işitilir, güç anlaşılır. Fakat birtakım insanlar için ise, hiç sesleri kesilmez, aksine gittikçe artar. Geniş otlaklar ve gökyüzü, oynanan büyük insan dramının dekorunu oluştururlar... Bu dramla tüm Afrika, tüm insanlık ve dünya ilgilidir. Çünkü hiçbir ülke, ada değildir, tek başına bir bütün değildir artık." ... "Artık Çok Geç", Güney Afrikalı yazarın en güçlü romanlarından biri. Ağla Sevgili Yurdum adlı romanı gibi, bu kitabının da dünyanın her yerinde ilgiyle okunmasının nedeni, belki de yazarın evrensel bir kavram olan sevgiyi, bütün doğallığıyla yazıya dökmesi...