Bu kitap, temelde eşlerden birinin, diğerinin katılma alacağını azaltmak veya onun katılma alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yaptığı kazandırmaları ve devirleri konu almaktadır. Kanun koyucu, hem uygulamada "eşten mal kaçırma" olarak bilinen ve diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yapılan devirlerin (TMK m. 229/f. 1, b. 2) hem de bu kastı taşıdığını varsaydığı belirli karşılıksız kazandırmaların (TMK m. 229/f. 1, b. 1) işlemi yapan eşin edinilmiş mallarına değer olarak ekleneceğini öngörmüştür. Çalışmada bu eklenecek değerlerin kapsamı belirlenmeye çalışılmış ve eklemenin nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Katılma alacağı hesabının doğru bir şekilde yapılması sağlandıktan sonra sıra katılma alacağının elde edilmesine gelmektedir. Kanun koyucu burada da eklenecek değerleri dikkate almış ve katılma alacaklısı eşe, kazandırmadan yararlanan üçüncü kişilere TMK m. 241'e dayanan özel bir taleple başvurma imkanı tanımıştır. Uygulamada ise katılma alacağının ifası için üçüncü kişilere genellikle tasarrufun iptali davası açılarak ya da borçlu eş ile üçüncü kişi arasındaki işlemin muvazaalı olduğu iddiasında bulunularak başvurulduğu görülmektedir. Çalışmada, sözü edilen bütün bu hukuki yollar karşılaştırılmış ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak sınırları belirlenmiştir.
Bu kitap, temelde eşlerden birinin, diğerinin katılma alacağını azaltmak veya onun katılma alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yaptığı kazandırmaları ve devirleri konu almaktadır. Kanun koyucu, hem uygulamada "eşten mal kaçırma" olarak bilinen ve diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yapılan devirlerin (TMK m. 229/f. 1, b. 2) hem de bu kastı taşıdığını varsaydığı belirli karşılıksız kazandırmaların (TMK m. 229/f. 1, b. 1) işlemi yapan eşin edinilmiş mallarına değer olarak ekleneceğini öngörmüştür. Çalışmada bu eklenecek değerlerin kapsamı belirlenmeye çalışılmış ve eklemenin nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Katılma alacağı hesabının doğru bir şekilde yapılması sağlandıktan sonra sıra katılma alacağının elde edilmesine gelmektedir. Kanun koyucu burada da eklenecek değerleri dikkate almış ve katılma alacaklısı eşe, kazandırmadan yararlanan üçüncü kişilere TMK m. 241'e dayanan özel bir taleple başvurma imkanı tanımıştır. Uygulamada ise katılma alacağının ifası için üçüncü kişilere genellikle tasarrufun iptali davası açılarak ya da borçlu eş ile üçüncü kişi arasındaki işlemin muvazaalı olduğu iddiasında bulunularak başvurulduğu görülmektedir. Çalışmada, sözü edilen bütün bu hukuki yollar karşılaştırılmış ve Yargıtay uygulaması dikkate alınarak sınırları belirlenmiştir.