Küresel ekonomik kriz ile birlikte dünyanın sorunlu bölgelerinde kuralsız ve acımasız bir şiddet uygulanmakta, Asimetrik Savaş sürdürülmektedir. Düzenli orduların ve klasik savaş metotlarının kullanılmadığı bu savaşı sürdürenlerin arkasında mutlaka küresel çıkar güçleri vardır. Bu güçler, kendilerini riske atmadan ve topraklarını savaşın yıkıcılığına uğratmadan, ülkeleri içeriden fethetme yolunda önemli başarılar sağlamışlardır. Hedef seçilen ülkelerin var olan sorunları kullanılmakta, ülkeleri içten zayıflatıp çökertecek etnik ve dinci akımlar körüklenmekte, ülke içinde terör ortamı yaratılmakta, meydana çıkan kaostan menfaat elde edilmeye çalışılmaktadır. Asimetrik Savaş, en eski savaş metotlarından biridir. Ama onun yeniden ve etkin olarak kullanılması kitle iletişim araçlarının hızla geliştiği İkinci Dünya Savaşı sonrasında olmuştur. Bugün ülkeler arası çıkar çatışmalarında bazı devletler, hasım devletlere karşı tedhiş gruplarını açıkça kullanmayı bir devlet politikası haline getirmişlerdir. Resmi diller bu desteği politik ortamlarda şiddetle yalanlamak zorunda kalırken, askeri alandaki destek aksaksız sürdürülmektedir. Bu yüzdendir ki Asimetrik Savaş'a karşı mücadele tek tek devletlerin baş edebileceği boyutları aşmış bulunmaktadır. Bu alandaki mücadele ancak uluslararası organizasyonlarla, dünya milletlerinin ele ele vermesiyle başarıya ulaşabilecektir. "Psikolojik Savaş" adlı kitabımın ardından kaleme aldığım "Asimetrik Savaş" adlı bu kitabımda; -Bu acımasız savaşın dünya üzerinde mevcut uygulamaları ve ülkemize muhtemel etkilerinin neler olduğu -Türk insanının ve Türkiye'nin bu savaşa nasıl hazırlanabileceği -Asimetrik Savaş tehdidine karşı milletçe nasıl korunabileceğimiz gibi soruların cevaplarını bulacaksınız.. -Dr. Tahir Tamer Kumkale
Küresel ekonomik kriz ile birlikte dünyanın sorunlu bölgelerinde kuralsız ve acımasız bir şiddet uygulanmakta, Asimetrik Savaş sürdürülmektedir. Düzenli orduların ve klasik savaş metotlarının kullanılmadığı bu savaşı sürdürenlerin arkasında mutlaka küresel çıkar güçleri vardır. Bu güçler, kendilerini riske atmadan ve topraklarını savaşın yıkıcılığına uğratmadan, ülkeleri içeriden fethetme yolunda önemli başarılar sağlamışlardır. Hedef seçilen ülkelerin var olan sorunları kullanılmakta, ülkeleri içten zayıflatıp çökertecek etnik ve dinci akımlar körüklenmekte, ülke içinde terör ortamı yaratılmakta, meydana çıkan kaostan menfaat elde edilmeye çalışılmaktadır. Asimetrik Savaş, en eski savaş metotlarından biridir. Ama onun yeniden ve etkin olarak kullanılması kitle iletişim araçlarının hızla geliştiği İkinci Dünya Savaşı sonrasında olmuştur. Bugün ülkeler arası çıkar çatışmalarında bazı devletler, hasım devletlere karşı tedhiş gruplarını açıkça kullanmayı bir devlet politikası haline getirmişlerdir. Resmi diller bu desteği politik ortamlarda şiddetle yalanlamak zorunda kalırken, askeri alandaki destek aksaksız sürdürülmektedir. Bu yüzdendir ki Asimetrik Savaş'a karşı mücadele tek tek devletlerin baş edebileceği boyutları aşmış bulunmaktadır. Bu alandaki mücadele ancak uluslararası organizasyonlarla, dünya milletlerinin ele ele vermesiyle başarıya ulaşabilecektir. "Psikolojik Savaş" adlı kitabımın ardından kaleme aldığım "Asimetrik Savaş" adlı bu kitabımda; -Bu acımasız savaşın dünya üzerinde mevcut uygulamaları ve ülkemize muhtemel etkilerinin neler olduğu -Türk insanının ve Türkiye'nin bu savaşa nasıl hazırlanabileceği -Asimetrik Savaş tehdidine karşı milletçe nasıl korunabileceğimiz gibi soruların cevaplarını bulacaksınız.. -Dr. Tahir Tamer Kumkale