"Sana rengarenk, çeşit çeşit çiçekler sunmak isterdim. Ellerin, kolların çiçek sepetleriyle dolsaydı; parklarında şapkalı kadınlar dolaşsaydı. Nefesin kesilmeseydi, iç çekişlerin çoğalmasaydı. Yazın sıcağında Maslak tepelerinden esen rüzgarla serinleseydin. Tül gibi incecik elbiseleriyle kadınlar seyran etselerdi sokaklarında. Yapamadık, koruyamadık seni. Gitmeseydim, gitmeseydik, başka olur muydu her şey, bilemiyorum. Ne oralı olabildim ne de buralı... Bu muydu onu benden uzaklaştıran yoksa ben mi ona yakın olamamıştım hiç?"
Melek ile Manolis'in, Istanbul'dan Selanik'e uzanan aşk hikayesi... İki şehirden fotoğrafların eşlik ettiği bu romanda Melek, bir yandan da Istanbul'la dertleşiyor. Özlenen, değişen ama her daim görkemli olan Istanbul'la...
"Sana rengarenk, çeşit çeşit çiçekler sunmak isterdim. Ellerin, kolların çiçek sepetleriyle dolsaydı; parklarında şapkalı kadınlar dolaşsaydı. Nefesin kesilmeseydi, iç çekişlerin çoğalmasaydı. Yazın sıcağında Maslak tepelerinden esen rüzgarla serinleseydin. Tül gibi incecik elbiseleriyle kadınlar seyran etselerdi sokaklarında. Yapamadık, koruyamadık seni. Gitmeseydim, gitmeseydik, başka olur muydu her şey, bilemiyorum. Ne oralı olabildim ne de buralı... Bu muydu onu benden uzaklaştıran yoksa ben mi ona yakın olamamıştım hiç?"
Melek ile Manolis'in, Istanbul'dan Selanik'e uzanan aşk hikayesi... İki şehirden fotoğrafların eşlik ettiği bu romanda Melek, bir yandan da Istanbul'la dertleşiyor. Özlenen, değişen ama her daim görkemli olan Istanbul'la...