Nefretinin önüne ördüğü kalın duvarların ardı ardına yıkılmasına tanıklık ediyordu. Kalan birkaç duvarın arasından, süslü bir fahişeyi andıran İstanbul'un fırfırlı etekleri göründü. Her defasında aldatılmasına rağmen; hastalıklı bir şekilde defalarca geri dönen ve her karşılaşmada ilk kez görüyormuşçasına heyecandan dizleri titreyen bir müptela gibi; acı ve zevkle, puslu şehre bakakaldı. Çaresizce kabullenmeye başlamasından garip bir haz alarak, evin önüne kadar geldi. Günlerdir delirme pahasına, sinsice altını oyduğu duvarları, cesareti olmadığı için Yağmur'un yıkmasına izin vermişti. Zafer, uykusuzluğunu anımsattı. Güç kazanmak ve zihnindeki enkazları kaldırabilmek için, kendini yatağa atarak, derin bir uykuya daldı...
(Tanıtım Bülteninden)
Nefretinin önüne ördüğü kalın duvarların ardı ardına yıkılmasına tanıklık ediyordu. Kalan birkaç duvarın arasından, süslü bir fahişeyi andıran İstanbul'un fırfırlı etekleri göründü. Her defasında aldatılmasına rağmen; hastalıklı bir şekilde defalarca geri dönen ve her karşılaşmada ilk kez görüyormuşçasına heyecandan dizleri titreyen bir müptela gibi; acı ve zevkle, puslu şehre bakakaldı. Çaresizce kabullenmeye başlamasından garip bir haz alarak, evin önüne kadar geldi. Günlerdir delirme pahasına, sinsice altını oyduğu duvarları, cesareti olmadığı için Yağmur'un yıkmasına izin vermişti. Zafer, uykusuzluğunu anımsattı. Güç kazanmak ve zihnindeki enkazları kaldırabilmek için, kendini yatağa atarak, derin bir uykuya daldı...
(Tanıtım Bülteninden)