Balkanlar, Ortadoğu ve özellikle Türkiye'deki popüler müzik ve kültür üzerine çalışmalarıyla tanınan Martin Stokes, son kitabı Aşk Cumhuriyet'inde Zeki Müren, Orhan Gencebay, Sezen Aksu ve popüler müzik üzerinden Türkiye'nin 1950'lerden itibaren geçirdiği dönüşümü mercek altına alıyor. Bunu yaparken de Kültür bilimlerinde görece yeni bir bakış açısını yansıtan, duygusallık ve kişiselliğin nasıl toplumsallaştırıldığına, iktidar iliştileri ağına nasıl sokulduğuna odaklanan "kültürel mahrem" perspektifini temel alıyor. Türkiye'nin yakın tarihinde artık birer ikona dönüşmüş bu üç sanatçının müziklerinin Türkiye'de aşk kavramının gelişimine katkılarını inceliyor. Müren, Gencebay ve Aksu Türkiye'de müzik dünyasında da gündelik yaşamda da derin, çoğalan bir etki yaratmalarına rağmen ne akedemik ne entelektüel ortamın ilgisine mazhar olmuş üç önemli isim. Stokes kitabında, bir yandan bu üç ikonun müziklerini özellikle taşıdıkları duygusal boyut üzerinden anlamlandırmaya ve kamusal kişiliklerini çözümlemeye girişiyor, bir yandan da popüler kültürde yarattıkları derin etkiyi tarihsel, toplumsal bir çerçeveye oturtup Türkiye'de yaşanan liberalleşme, küreselleşme süreçlerini, iktidarın işleme biçimlerinde yaşanan dönüşümleri kurcalıyor. Yazar, bu üç ulusal ikonun resmi Türk kimliğinden daha samimi ve değişken bir Türklük kavramı çağrıştırdığını öne sürüyor. Anlatısını resmi kültür, kamusal kimlik, yurttaşlık bilinci, kozmopolitleşme, küreselleşme, köyden kente göç, İslami hareket, toplumsal cinsiyet, aşk, duygunan siyaseti gibi temalar üzerinden dokuyan Stokes, kuru bir akademik çalışmanın çok ötesine geçerek meselesinin izini sokaklarda, gazinolarda, odalara asılan posterlerde, belediye bültenlerinde, parklarda, bahçelerde, kaset kapaklarında, radyo programlarında sürüyor.
Balkanlar, Ortadoğu ve özellikle Türkiye'deki popüler müzik ve kültür üzerine çalışmalarıyla tanınan Martin Stokes, son kitabı Aşk Cumhuriyet'inde Zeki Müren, Orhan Gencebay, Sezen Aksu ve popüler müzik üzerinden Türkiye'nin 1950'lerden itibaren geçirdiği dönüşümü mercek altına alıyor. Bunu yaparken de Kültür bilimlerinde görece yeni bir bakış açısını yansıtan, duygusallık ve kişiselliğin nasıl toplumsallaştırıldığına, iktidar iliştileri ağına nasıl sokulduğuna odaklanan "kültürel mahrem" perspektifini temel alıyor. Türkiye'nin yakın tarihinde artık birer ikona dönüşmüş bu üç sanatçının müziklerinin Türkiye'de aşk kavramının gelişimine katkılarını inceliyor. Müren, Gencebay ve Aksu Türkiye'de müzik dünyasında da gündelik yaşamda da derin, çoğalan bir etki yaratmalarına rağmen ne akedemik ne entelektüel ortamın ilgisine mazhar olmuş üç önemli isim. Stokes kitabında, bir yandan bu üç ikonun müziklerini özellikle taşıdıkları duygusal boyut üzerinden anlamlandırmaya ve kamusal kişiliklerini çözümlemeye girişiyor, bir yandan da popüler kültürde yarattıkları derin etkiyi tarihsel, toplumsal bir çerçeveye oturtup Türkiye'de yaşanan liberalleşme, küreselleşme süreçlerini, iktidarın işleme biçimlerinde yaşanan dönüşümleri kurcalıyor. Yazar, bu üç ulusal ikonun resmi Türk kimliğinden daha samimi ve değişken bir Türklük kavramı çağrıştırdığını öne sürüyor. Anlatısını resmi kültür, kamusal kimlik, yurttaşlık bilinci, kozmopolitleşme, küreselleşme, köyden kente göç, İslami hareket, toplumsal cinsiyet, aşk, duygunan siyaseti gibi temalar üzerinden dokuyan Stokes, kuru bir akademik çalışmanın çok ötesine geçerek meselesinin izini sokaklarda, gazinolarda, odalara asılan posterlerde, belediye bültenlerinde, parklarda, bahçelerde, kaset kapaklarında, radyo programlarında sürüyor.