ayaklarını sarkıtıyor ay kocaman evlerin bacalarına doğru iki kedi geçiyor kedi gibi sevişerek bir de çocuk soluk soluğa bir fotoğrafın ardından " İçten olmayan şiir, dış döllenmeyle üretilen ürün gibidir. Hayatımı ne ve nasıl işgal ediyorsa, şiirimi de onlar işgal ediyor. Yanan ateş, uçan kelebek, duran taş, papalina kokusu, aşk hali ay halinin..." Halim Yazıcı şiiri hep özgün bir duldadır, serinlik veren bir imlâ... Okura hızla bulaşan bu şiirlerin temel dokusu sahiciliktir; yenilgisiyle büyümeyi bilen bir aşk hali. Halim Yazıcı şiiri, saf tülbentlerle gömülü bir siyah sestir...
ayaklarını sarkıtıyor ay kocaman evlerin bacalarına doğru iki kedi geçiyor kedi gibi sevişerek bir de çocuk soluk soluğa bir fotoğrafın ardından " İçten olmayan şiir, dış döllenmeyle üretilen ürün gibidir. Hayatımı ne ve nasıl işgal ediyorsa, şiirimi de onlar işgal ediyor. Yanan ateş, uçan kelebek, duran taş, papalina kokusu, aşk hali ay halinin..." Halim Yazıcı şiiri hep özgün bir duldadır, serinlik veren bir imlâ... Okura hızla bulaşan bu şiirlerin temel dokusu sahiciliktir; yenilgisiyle büyümeyi bilen bir aşk hali. Halim Yazıcı şiiri, saf tülbentlerle gömülü bir siyah sestir...