"Aşk nedir?' sorusuna karşılık olarak verilmiş bir sürü cevap vardır, ama içlerinden 'bir tür hastalıktır', muhtemelen sıklıkla karşılaşılan tek cevaptır.
Böyle bir cevap yerine göre alaycı, komik veya absürd olarak nitelendirilebilir. Büyük ihtimalle çoğu insan bu cevabı ciddiye dahi almaz. Yine de bu cevabı tıp bilimi bin yıldır kabul ediyor; ve modern bilim teorilerini de göz önünde tutarsak aslında cevap çok da uygun. Aşkın bir tür hastalık olduğu yanıtı, bize niye aşık olduğumuz ve aşkı neden, hissettiğimiz biçimiyle hissettiğimiz hakkında çok önemli ipuçları sunabilir.
Bizim de göreceğimiz gibi, hastalık benzetmesi çok aydınlatıcı bir temele dayanmaktadır. Eğer gerisinde yatan ince mantığı izlersek şu gibi sorulara cevap verebilirz: Erkekler niçin kadınlara nazaran daha çok aşık olurlar? Neden kadınlar, erkeklere oranla aşka daha derinden esir olurlar? Neden bütün aşıklar eşlerini -en azından belli bir süre boyunca- güzel görürler (gerçekte nasıl göründüklerine aldırmadan)? Neden insanlar aşık olduklarında şiir yazmak isterler (daha önce hiç yazmamış olsalar bile)? Neden insanın kalbinin kırılması bu kadar acı vericidir? Ve neden vahşi, tutkulu aşklar çok kısa ömürlü olur?"
"Aşk nedir?' sorusuna karşılık olarak verilmiş bir sürü cevap vardır, ama içlerinden 'bir tür hastalıktır', muhtemelen sıklıkla karşılaşılan tek cevaptır.
Böyle bir cevap yerine göre alaycı, komik veya absürd olarak nitelendirilebilir. Büyük ihtimalle çoğu insan bu cevabı ciddiye dahi almaz. Yine de bu cevabı tıp bilimi bin yıldır kabul ediyor; ve modern bilim teorilerini de göz önünde tutarsak aslında cevap çok da uygun. Aşkın bir tür hastalık olduğu yanıtı, bize niye aşık olduğumuz ve aşkı neden, hissettiğimiz biçimiyle hissettiğimiz hakkında çok önemli ipuçları sunabilir.
Bizim de göreceğimiz gibi, hastalık benzetmesi çok aydınlatıcı bir temele dayanmaktadır. Eğer gerisinde yatan ince mantığı izlersek şu gibi sorulara cevap verebilirz: Erkekler niçin kadınlara nazaran daha çok aşık olurlar? Neden kadınlar, erkeklere oranla aşka daha derinden esir olurlar? Neden bütün aşıklar eşlerini -en azından belli bir süre boyunca- güzel görürler (gerçekte nasıl göründüklerine aldırmadan)? Neden insanlar aşık olduklarında şiir yazmak isterler (daha önce hiç yazmamış olsalar bile)? Neden insanın kalbinin kırılması bu kadar acı vericidir? Ve neden vahşi, tutkulu aşklar çok kısa ömürlü olur?"