Tarihin her kesitinde kendi neslinin ve döneminin sesi soluğu olabilen nitelikli eserler ele alındığında zamanın ötesine geçer ve her dönemde okunup anlamlandırılabilecek bir yapıyla yeni okur ve muhataplar arar. İlk defa 1899 yılında Servet-i Fünûn dergisinde tefrika edilmeye başlanan Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu adlı romanı da böyledir.
Bireysel ihtiras ve trajedilerin yön verdiği “Yasak Aşk” etrafında örgülenen olaylar, kimi zaman en masum bir duygu değerinin kimi zaman da kabul edilemeyecek ahlak dışı bir tutumun yönlendirmesiyle her dönemin ve her neslin ilgiyle okuyup kendinden katacağı yeni anlamlarla zenginleşen bir yapıya sahiptir. Esaslı bir edebî eserde olması gereken önemli özelliklerden biri olarak değerlendirebileceğimiz bu yapı, Aşk-ı Memnu'nun da ölümsüz olmasına imkân vermektedir
Aynı metin içerisinde “orijinal” ve “günümüz Türkçesiyle” bir araya getirdiğimiz bu çalışmada esas amacımız, Türk Edebiyatının sahip olduğu dile dair tüm zenginlikleri nitelikli bir edebi eserle günümüz nesline gösterebilmektir. Okurlarımızda sanat eserinin temelinde var olan estetik değere ilişkin bir tavır geliştirebiliyor ve onların sahip olduğu dilin sınırlarını genişletebiliyorsak ne mutlu bize…
Tarihin her kesitinde kendi neslinin ve döneminin sesi soluğu olabilen nitelikli eserler ele alındığında zamanın ötesine geçer ve her dönemde okunup anlamlandırılabilecek bir yapıyla yeni okur ve muhataplar arar. İlk defa 1899 yılında Servet-i Fünûn dergisinde tefrika edilmeye başlanan Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu adlı romanı da böyledir.
Bireysel ihtiras ve trajedilerin yön verdiği “Yasak Aşk” etrafında örgülenen olaylar, kimi zaman en masum bir duygu değerinin kimi zaman da kabul edilemeyecek ahlak dışı bir tutumun yönlendirmesiyle her dönemin ve her neslin ilgiyle okuyup kendinden katacağı yeni anlamlarla zenginleşen bir yapıya sahiptir. Esaslı bir edebî eserde olması gereken önemli özelliklerden biri olarak değerlendirebileceğimiz bu yapı, Aşk-ı Memnu'nun da ölümsüz olmasına imkân vermektedir
Aynı metin içerisinde “orijinal” ve “günümüz Türkçesiyle” bir araya getirdiğimiz bu çalışmada esas amacımız, Türk Edebiyatının sahip olduğu dile dair tüm zenginlikleri nitelikli bir edebi eserle günümüz nesline gösterebilmektir. Okurlarımızda sanat eserinin temelinde var olan estetik değere ilişkin bir tavır geliştirebiliyor ve onların sahip olduğu dilin sınırlarını genişletebiliyorsak ne mutlu bize…