''Cânı fermanım'' dediği ilk kitabı, Bana Kanatlarını Verir Misin?"in ardından; ''Aşk-ı Murad'ım, o benim'' diye adlandırdığı, ikinci kitabı Aşk-ı Sürgün, şiirsel anlatımıyla okurla buluşuyor. O'nun Denemeler'inde, daha ilk satırlardan başlayarak, ardarda sıralanan kelime ve tümcelerde okuyucular kendilerini büyük bir şaşkınlık içinde bulacak ve bir çağlayan gibi akan; zaman zaman bir kamçı gibi yüzlerinde şaklayan ve yine sık sık onları büyük bir şaşkınlık içinde bırakacak deyimlerle güçlendirilmiş; belki ilk anda anlaşılması ve hele anlatılması olanaksız görülen sunumuyla Gamze Atal'a ve O'nun o eşsiz şiirsel anlatımına, bir yönüyle şaşkınlık duyarak büyük bir merak ve arzuyla O'nu okumayı sürdüreceklerdir.
Gamze Atal, zengin kelime dağarcığı; kuşkusuz Divan Edebiyatının da etkisi altında kalarak, Farsça ve Arapça kelimelerle birlikte Türkçeyi ve Öz Türkçeyi de; büyük bir ustalıkla harmanlayarak; yazı dilimize hem bir çeşni kazandırmış hem de okuyanlara çok özel ve büyük bir tat sunmuştur.
''Cânı fermanım'' dediği ilk kitabı, Bana Kanatlarını Verir Misin?"in ardından; ''Aşk-ı Murad'ım, o benim'' diye adlandırdığı, ikinci kitabı Aşk-ı Sürgün, şiirsel anlatımıyla okurla buluşuyor. O'nun Denemeler'inde, daha ilk satırlardan başlayarak, ardarda sıralanan kelime ve tümcelerde okuyucular kendilerini büyük bir şaşkınlık içinde bulacak ve bir çağlayan gibi akan; zaman zaman bir kamçı gibi yüzlerinde şaklayan ve yine sık sık onları büyük bir şaşkınlık içinde bırakacak deyimlerle güçlendirilmiş; belki ilk anda anlaşılması ve hele anlatılması olanaksız görülen sunumuyla Gamze Atal'a ve O'nun o eşsiz şiirsel anlatımına, bir yönüyle şaşkınlık duyarak büyük bir merak ve arzuyla O'nu okumayı sürdüreceklerdir.
Gamze Atal, zengin kelime dağarcığı; kuşkusuz Divan Edebiyatının da etkisi altında kalarak, Farsça ve Arapça kelimelerle birlikte Türkçeyi ve Öz Türkçeyi de; büyük bir ustalıkla harmanlayarak; yazı dilimize hem bir çeşni kazandırmış hem de okuyanlara çok özel ve büyük bir tat sunmuştur.