Dünya Edebiyatı'nda çok önemli bir yere sahip olan Aşk ve Gurur, yazıldığı dönemi aşarak yüzyıllar sonra bile televizyon dizileri ve sinema filmi olarak defalarca uyarlanmış, böylelikle ölümsüz bir eser halini alarak günümüz edebiyatseverlerine ulaşmayı sürdürmüştür.
18.yüzyıl İngiltere'sindeki insan ilişkileri, hiyerarşik düzen ve sosyal atmosferi taşrada yaşayan Bennet ailesinin kızlarının ilişkileri üzerinden okura başarıyla aktaran yapıt, çoğu edebiyat otoritesine göre İngiliz Edebiyatı'nın en başarılı realist eserlerinin başında geliyor. Zenginlik ve lüks düşkünlüğünün, aileler arasındaki çekişmenin ve 18. yüzyıldaki kadın erkek ilişkilerinin mizahi bir dille anlatıldığı eser tatlı üslubuyla yer yer okuru gülümsetmeyi başarıyor.
Orta gelirli Bennet Ailesi'nin akıllı ve dürüst kızları Elizabeth ile ülkenin önde gelen zenginlerinden birisi olan Bay Darcy arasındaki karmaşık ilişkinin konu edildiği eserde, zaman içinde gelişen çevre olayları ve ana karakterlerin süreç içindeki değişimi yazarın kullandığı sağlam anlatımla okuru derinden etkiliyor.
Çevresi tarafından kibirli ve burnu havada biri olarak bilinen Bay Darcy'nin sosyal hiyerarşide kendisine oldukça uzakta sayılabilecek taşralı Elizabeth'e duyduğu aşkla başlayan değişimine tanık olduğumuz romanda, aşkın her türlü sosyal ve ailevi baskıyı yenebilip kişiyi bambaşka bir insan yapabilme gücünü görüyoruz.
Yazdığı bu klasik eserle adını İngiliz Edebiyatı'nın önemli isimleri arasına yazdıran Jane Austen, özellikle genç kız psikolojisini çok iyi anlattığı bu romanında, evlilik hayali kuran genç kızların, dedikoducu yaşlı kadınların, soyluların, kontların, leydilerin, balolar ve seyahatlerin ışığında geçen bir dönemin fotoğrafını çekiyor. Bir yandan da İngiltere'nin sosyal yapısındaki hiyerarşinin çarpıklığını ve kent-taşra çatışmasının dönem insanı üzerindeki etkilerini okura başarıyla aktarıyor. Psikolojik tahlillerin öne çıktığı eser geniş karakter kadrosuyla ve her birinin roman içerisindeki hikayesiyle yüzyıllardır okunma sebebini açığa çıkarıyor.
Dünya Edebiyatı'nda çok önemli bir yere sahip olan Aşk ve Gurur, yazıldığı dönemi aşarak yüzyıllar sonra bile televizyon dizileri ve sinema filmi olarak defalarca uyarlanmış, böylelikle ölümsüz bir eser halini alarak günümüz edebiyatseverlerine ulaşmayı sürdürmüştür.
18.yüzyıl İngiltere'sindeki insan ilişkileri, hiyerarşik düzen ve sosyal atmosferi taşrada yaşayan Bennet ailesinin kızlarının ilişkileri üzerinden okura başarıyla aktaran yapıt, çoğu edebiyat otoritesine göre İngiliz Edebiyatı'nın en başarılı realist eserlerinin başında geliyor. Zenginlik ve lüks düşkünlüğünün, aileler arasındaki çekişmenin ve 18. yüzyıldaki kadın erkek ilişkilerinin mizahi bir dille anlatıldığı eser tatlı üslubuyla yer yer okuru gülümsetmeyi başarıyor.
Orta gelirli Bennet Ailesi'nin akıllı ve dürüst kızları Elizabeth ile ülkenin önde gelen zenginlerinden birisi olan Bay Darcy arasındaki karmaşık ilişkinin konu edildiği eserde, zaman içinde gelişen çevre olayları ve ana karakterlerin süreç içindeki değişimi yazarın kullandığı sağlam anlatımla okuru derinden etkiliyor.
Çevresi tarafından kibirli ve burnu havada biri olarak bilinen Bay Darcy'nin sosyal hiyerarşide kendisine oldukça uzakta sayılabilecek taşralı Elizabeth'e duyduğu aşkla başlayan değişimine tanık olduğumuz romanda, aşkın her türlü sosyal ve ailevi baskıyı yenebilip kişiyi bambaşka bir insan yapabilme gücünü görüyoruz.
Yazdığı bu klasik eserle adını İngiliz Edebiyatı'nın önemli isimleri arasına yazdıran Jane Austen, özellikle genç kız psikolojisini çok iyi anlattığı bu romanında, evlilik hayali kuran genç kızların, dedikoducu yaşlı kadınların, soyluların, kontların, leydilerin, balolar ve seyahatlerin ışığında geçen bir dönemin fotoğrafını çekiyor. Bir yandan da İngiltere'nin sosyal yapısındaki hiyerarşinin çarpıklığını ve kent-taşra çatışmasının dönem insanı üzerindeki etkilerini okura başarıyla aktarıyor. Psikolojik tahlillerin öne çıktığı eser geniş karakter kadrosuyla ve her birinin roman içerisindeki hikayesiyle yüzyıllardır okunma sebebini açığa çıkarıyor.