Türk edebiyatının unutulmus zirvelerinden biri olan Safiye Erol, kaleme aldığı dört romanında(Kadıköyü'nün Romanı, Ülker Fırtınası, Ciğerdelen ve Dineyri Papazı) tasavvufî bir arka plan esliğinde daima "ask"ı anlatmıstır. Onun anlattığı ask öyküleri, kahramanlarını dönüstürerek, yeni bir "benliğin insa edilmesine" hizmet etmektedir. Bu kitapta, yazarın romanlarında merkezî konumda olan ask teması, "ask, âsıklar, yolculuk ve dönüsüm" kavramları bağlamında tahlil edilmektedir.
Türk edebiyatının unutulmus zirvelerinden biri olan Safiye Erol, kaleme aldığı dört romanında(Kadıköyü'nün Romanı, Ülker Fırtınası, Ciğerdelen ve Dineyri Papazı) tasavvufî bir arka plan esliğinde daima "ask"ı anlatmıstır. Onun anlattığı ask öyküleri, kahramanlarını dönüstürerek, yeni bir "benliğin insa edilmesine" hizmet etmektedir. Bu kitapta, yazarın romanlarında merkezî konumda olan ask teması, "ask, âsıklar, yolculuk ve dönüsüm" kavramları bağlamında tahlil edilmektedir.