Hiç gitmeyecek gibi düşündüğüm sen, anladım ki gidebiliyormuşsun. Şimdi öyle bir hayat var ki önümde, gülmem mahkum, ağlamam mapus, yaşamım ise bir gardiyan. Belki beni hiç sevmedin, ben ısrarımla seni üzerime aldım, bilemiyorum… Aklıma takılan bir soru var; kokunu duymadan yaşayabilecek miyim? Çünkü noktası konmuş cümle gibi solumamı durdurdun sen.
Yüreğinde toplar bavullarını, sevdalısına yazdığı bu mektubu sıkar avuçlarında ve hasret, üzüntü, acı biletini keser kendine… Yolların şamarını yüzünde hissederek, bilinmezlere doğru, yürür, yürür, yürür…
Hiç gitmeyecek gibi düşündüğüm sen, anladım ki gidebiliyormuşsun. Şimdi öyle bir hayat var ki önümde, gülmem mahkum, ağlamam mapus, yaşamım ise bir gardiyan. Belki beni hiç sevmedin, ben ısrarımla seni üzerime aldım, bilemiyorum… Aklıma takılan bir soru var; kokunu duymadan yaşayabilecek miyim? Çünkü noktası konmuş cümle gibi solumamı durdurdun sen.
Yüreğinde toplar bavullarını, sevdalısına yazdığı bu mektubu sıkar avuçlarında ve hasret, üzüntü, acı biletini keser kendine… Yolların şamarını yüzünde hissederek, bilinmezlere doğru, yürür, yürür, yürür…