“Dünya üzerinde kutsallık adı altında ne varsa aşka batırılıp çıkartılmıştır. Hayatı anlamlı kılan aşk ise bu hayatın bir parçası olan ölüm için de geçerlidir. Kâinat aşk üzerine kuruluyken ben aşkı reddeden bir avuç insanın içinde kayboldum. Yolumu bulmaya çalıştıkça başkalarının kendilerinden nefret etmesine neden oluyorum. Bu ağır bir farkındalık oluşturma biçimi… Bırakın güneş olmayı süha yıldızı gibi ışık olamıyorsam onlara, kendilerinden öte olan aşkın kutsallığını gösteremiyorsam... Bu hayatta; “Aşksız kalmışım” demek ki… İnsanın gerçekleri kendine itiraf etmesi kadar zor bir şey varsa o da o gerçeklerin gereğini yerine getirmekmiş onu anladım.
Hoşça kalın, AŞKLA kalın...”
“Dünya üzerinde kutsallık adı altında ne varsa aşka batırılıp çıkartılmıştır. Hayatı anlamlı kılan aşk ise bu hayatın bir parçası olan ölüm için de geçerlidir. Kâinat aşk üzerine kuruluyken ben aşkı reddeden bir avuç insanın içinde kayboldum. Yolumu bulmaya çalıştıkça başkalarının kendilerinden nefret etmesine neden oluyorum. Bu ağır bir farkındalık oluşturma biçimi… Bırakın güneş olmayı süha yıldızı gibi ışık olamıyorsam onlara, kendilerinden öte olan aşkın kutsallığını gösteremiyorsam... Bu hayatta; “Aşksız kalmışım” demek ki… İnsanın gerçekleri kendine itiraf etmesi kadar zor bir şey varsa o da o gerçeklerin gereğini yerine getirmekmiş onu anladım.
Hoşça kalın, AŞKLA kalın...”