Aslında Olay Şöyle Oldu.. _{Ağzı Olan Konuştu, Kalemi Olan Yazdı Ama...}

Memleket: İnsanlar doğdukları, hele çocukluklarının güzel anlarını yaşadıkları ve benliklerinde taşıdıkları yerleri yere göğe koyamazlar. Kaya diplerinde biten otlarını bile öyle bir anlatırlar ki bilen bilmeyen de o otu, Gılgamış Destanı'ndaki “Ölümsüzlük Otu” sanır. Onlara göre oralarda öyle meyveler yetişir ki her biri bir okka çeken armutlardan, salkım salkım üzümlerden sızan ballar, dere olur akar sanki. İnsan boyunu aşan buğday başakları, mızraklı asker gibi duran mısırları, derelerindeki sazanları, çilek gibi kokan çilekleri ömür boyu hafızalardan silinmez. İşte birgün o diyarlardan birini çok kudretli bir kralın ziyaret edeceği dedikodusu ortalığa yayılıverir.

Ve……İşte bu kitap o Ve…den sonrasını anlatmak için amatör bir yazar tarafından yazıldı. İmlâ hatası varsa günahı boynuna.