“Aslından Kopya Filmler” adını verdiğimiz, alt başlığı, ‘orijinalleri ve taklitleri' olan elinizde tuttuğunuz kitabımızın içeriğini “Yabancı Eserlerden Uyarlanan Filmler”, oluşturuyor. Arapça kökenli bir kelime olan ‘eser' yerine ‘yapıt' demek daha doğru olacaksa da, dilimizde sıkça dolaşan ve yabancılık çekmediğimiz haliyle eseri; ‘emek harcanarak ortaya konan çalışmanın sonu' diye açıklamak doğru olur sanırım.
Edebiyat, tiyatro, resim, müzik gibi köklü bir geçmişi olan sanat dallarının yanında, epey genç olan ve ancak 19. Yüzyılda ortaya çıkan 7. Sanat olarak tanımlanan sinema, başlangıçta bizde de Türk edebiyatından ve tiyatro eserlerinden yararlanır. Başlangıcından itibaren yabancı edebiyatçıların, sinema ve tiyatronun eserleri dünya sinemasında olduğu gibi Türk Sineması'nda da can bulur.
Sinemanın ilk ortaya çıktığı yıllardan itibaren, edebi eserlerden uyarlamalara sıkça başvurulmuş ancak anlatım aracı olarak edebiyatın sözcükleri; filmlerin de görüntüyü kullandığını, yani her iki alanın da bambaşka bir dil kullandığını gözden kaçırmayan yönetmen ve senaristler seyirci için daha anlaşılır filmlerin kopyalarının yapılmasını tercih etmişlerdir”
“Aslından Kopya Filmler” adını verdiğimiz, alt başlığı, ‘orijinalleri ve taklitleri' olan elinizde tuttuğunuz kitabımızın içeriğini “Yabancı Eserlerden Uyarlanan Filmler”, oluşturuyor. Arapça kökenli bir kelime olan ‘eser' yerine ‘yapıt' demek daha doğru olacaksa da, dilimizde sıkça dolaşan ve yabancılık çekmediğimiz haliyle eseri; ‘emek harcanarak ortaya konan çalışmanın sonu' diye açıklamak doğru olur sanırım.
Edebiyat, tiyatro, resim, müzik gibi köklü bir geçmişi olan sanat dallarının yanında, epey genç olan ve ancak 19. Yüzyılda ortaya çıkan 7. Sanat olarak tanımlanan sinema, başlangıçta bizde de Türk edebiyatından ve tiyatro eserlerinden yararlanır. Başlangıcından itibaren yabancı edebiyatçıların, sinema ve tiyatronun eserleri dünya sinemasında olduğu gibi Türk Sineması'nda da can bulur.
Sinemanın ilk ortaya çıktığı yıllardan itibaren, edebi eserlerden uyarlamalara sıkça başvurulmuş ancak anlatım aracı olarak edebiyatın sözcükleri; filmlerin de görüntüyü kullandığını, yani her iki alanın da bambaşka bir dil kullandığını gözden kaçırmayan yönetmen ve senaristler seyirci için daha anlaşılır filmlerin kopyalarının yapılmasını tercih etmişlerdir”