Bu sayfaların aslını Muharrem ayında peygamberimiz Mustafa'nın (en faziletli salatlar ve en kamil selamlar onun üzerine olsun) hicretinin 1408. senesinde kitapçığın içinde bahsedilen konu ile sınırlı tutarak yazmıştım. O zamanlar bu risaleyi "Namazın dışında itikad ile ilgili olmadığı müddetçe hiçbir amelin ve sözün küfür olmadığını iddia edenlere reddiye" diye adlandırmıştım, böyle düşünenlere bir cevap olarak... Pakistan'da bazı kardeşlerimiz bunu bazı eklemelerle daktilo ile yazıp fotokopi yoluyla aralarında yaydılar. O zamanlar basımı ve yayımı ile ben ilgilenmemiştim.
Bugünlerde Mürcie meselesinin buralarda ciddiyet kazandığını, halk arasında fitnelerinin yayıldığını ve uzadığını fark edince, hakkı arayan kardeşlerimizin Cehmiyye ve Mürcielerin şüphelerini çürütmede faydalanmaları için bu risaleyi yayınlamaya karar verdim. Kitapçığın aslına dönüp tekrar gözden geçirdim. Aslından uzak olmayan ama konu ile ilgili başka şüphelere reddiye olarak eklemeler yaptım. Eğer ileride yeni şüpheler ortaya atacak olurlarsa bizim de gelecek başka bir bölümde devam etmemizde ve -Allah'ın yardımı ve tevfiki ile ömrümüz de kalırsa- şüphelerini çürütmemize bir engel yoktur.
Bu sayfaların aslını Muharrem ayında peygamberimiz Mustafa'nın (en faziletli salatlar ve en kamil selamlar onun üzerine olsun) hicretinin 1408. senesinde kitapçığın içinde bahsedilen konu ile sınırlı tutarak yazmıştım. O zamanlar bu risaleyi "Namazın dışında itikad ile ilgili olmadığı müddetçe hiçbir amelin ve sözün küfür olmadığını iddia edenlere reddiye" diye adlandırmıştım, böyle düşünenlere bir cevap olarak... Pakistan'da bazı kardeşlerimiz bunu bazı eklemelerle daktilo ile yazıp fotokopi yoluyla aralarında yaydılar. O zamanlar basımı ve yayımı ile ben ilgilenmemiştim.
Bugünlerde Mürcie meselesinin buralarda ciddiyet kazandığını, halk arasında fitnelerinin yayıldığını ve uzadığını fark edince, hakkı arayan kardeşlerimizin Cehmiyye ve Mürcielerin şüphelerini çürütmede faydalanmaları için bu risaleyi yayınlamaya karar verdim. Kitapçığın aslına dönüp tekrar gözden geçirdim. Aslından uzak olmayan ama konu ile ilgili başka şüphelere reddiye olarak eklemeler yaptım. Eğer ileride yeni şüpheler ortaya atacak olurlarsa bizim de gelecek başka bir bölümde devam etmemizde ve -Allah'ın yardımı ve tevfiki ile ömrümüz de kalırsa- şüphelerini çürütmemize bir engel yoktur.