Araştırmacı yazar ve öğretim üyesi Dr. Cüneyt Akalın bu yapıtında, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Douglas Mac Arthur'un 27 Eylül 1932'de Türkiye'ye yaptığı ziyareti sırasında Atatürk'le aralarında geçtiği iddia edilen görüşmeyi inceliyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasından bu yana birçok politikacı, Amerikancı düşüncelerini Atatürk'ün o görüşmesine dayandırmaya çalışıyor. Atatürk ile Orgeneral Mac Arthur arasında 27 Eylül 1932'de İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan görüşmenin belgesi olduğu iddia edilen ve ilk kez Münih'te Kafkasya adlı bir dergide yayımlanan, ne idüğü belirsiz metnin, bir soğuk savaş yalanı olduğunu vurgulayan Akalın, konuyu aklın ve tarih biliminin ışığında aydınlatıyor. Okur bu kitabı, hem bir gerçeği arama çabası olarak okumalı, hem de soğuk savaş yalanlarından birine karşı isyan çığlığı olarak algılamalıdır.
Araştırmacı yazar ve öğretim üyesi Dr. Cüneyt Akalın bu yapıtında, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Douglas Mac Arthur'un 27 Eylül 1932'de Türkiye'ye yaptığı ziyareti sırasında Atatürk'le aralarında geçtiği iddia edilen görüşmeyi inceliyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasından bu yana birçok politikacı, Amerikancı düşüncelerini Atatürk'ün o görüşmesine dayandırmaya çalışıyor. Atatürk ile Orgeneral Mac Arthur arasında 27 Eylül 1932'de İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan görüşmenin belgesi olduğu iddia edilen ve ilk kez Münih'te Kafkasya adlı bir dergide yayımlanan, ne idüğü belirsiz metnin, bir soğuk savaş yalanı olduğunu vurgulayan Akalın, konuyu aklın ve tarih biliminin ışığında aydınlatıyor. Okur bu kitabı, hem bir gerçeği arama çabası olarak okumalı, hem de soğuk savaş yalanlarından birine karşı isyan çığlığı olarak algılamalıdır.