Kitabımızda, 1919 yılında Anadolu'da Mustafa Kemal'in önderliği altında Milli Mücadelenin başlanmasından 1938 yılında Atatürk'ün ölümüne kadar geçen süre içinde yani Atatürk devrinde Türk Dış Politikası incelenmiştir. Milli Mücadele uzun bir geçmişe sahip olan bir devletin hayatının tehlikeye düştüğü bir bakıma son bulduğu çok nazik bir devredir. Bu mücadele sonunda "Avrupanın hasta adamı" diye bilinen Osmanlı Devleti yıkılmış bunun yerine yeni bir Türk Devleti kurulmuştur. Gerek Milli Mücadele sırasında, gerek onu takip eden yıllarda izlenen dış politika Tükiyenin bu camia içinde önemini tekrar kazanması Atatürk devrinde izlenen dış politika sayesinde mümkün olabilmiştir. Bugün dış politikamıza hakim olan ilkelerin temelleri Atatürk devrinde bizzat Atatürk tarafından atılmıştır. Bu sebeple Türkiyenin bu devredeki dış politikasını incelemek bugünkü dış politikamızın esaslarını göstermesi bakımındanda önemlidir. Atatürk'ün dış politikası yirminci yüzyılda siyasi ve iktisadi bağımsızlık savaşına girişen ülkeler halkına büyük devletlerin karşısında küçük devletlerin de eşit haklar temin edebileceklerini göstermiştir. Milli Mücadele tam da yarıı sömürge statüsünde bulunan ülkeler halkının bağımsızlık mücadelesine girişmeleri için cesaret verici bir örnek teşkil etmiştir.
Atatürk devrinde Türkiyenin Batıya yönele dış politikası kültür alanında Batı ile bağlar kurmak çabası ile birlikte yürümüştür.Mili Mücadelede Batılı devletlere karşı kazanılan zaferler, Türkiyedeki milliyetçi akıma psikolojik bir güven duygusunu kazandırmış bu yüzden süratli Batılılaşma mümkün olabilmiştir.
Batılı devletlere sosyal kültürel ve siyasi alanlarda işbirliği yapmak için Atatürk tarafından başlatılan hareket, Atatürkten sonrada devam etmiştir. Gerçekten Batılı devletlerin İkinci Dünya Savaşından sonra kurdukları teşekküllere ( Avrupa Konseyi OECD, Müşterek Pazar vs.) girmek, Türk dış polikasının başlıca amaçları arasında olmuştur.
Atatürk devrinde izlenen dış politikanın milletlerarası münasebetleri etkileyen unsurları Türkiyenin milli çıkarları ile en iyi şekide bağdaştıran dış politika olduğu kanısındayız.
Kitabımızda, 1919 yılında Anadolu'da Mustafa Kemal'in önderliği altında Milli Mücadelenin başlanmasından 1938 yılında Atatürk'ün ölümüne kadar geçen süre içinde yani Atatürk devrinde Türk Dış Politikası incelenmiştir. Milli Mücadele uzun bir geçmişe sahip olan bir devletin hayatının tehlikeye düştüğü bir bakıma son bulduğu çok nazik bir devredir. Bu mücadele sonunda "Avrupanın hasta adamı" diye bilinen Osmanlı Devleti yıkılmış bunun yerine yeni bir Türk Devleti kurulmuştur. Gerek Milli Mücadele sırasında, gerek onu takip eden yıllarda izlenen dış politika Tükiyenin bu camia içinde önemini tekrar kazanması Atatürk devrinde izlenen dış politika sayesinde mümkün olabilmiştir. Bugün dış politikamıza hakim olan ilkelerin temelleri Atatürk devrinde bizzat Atatürk tarafından atılmıştır. Bu sebeple Türkiyenin bu devredeki dış politikasını incelemek bugünkü dış politikamızın esaslarını göstermesi bakımındanda önemlidir. Atatürk'ün dış politikası yirminci yüzyılda siyasi ve iktisadi bağımsızlık savaşına girişen ülkeler halkına büyük devletlerin karşısında küçük devletlerin de eşit haklar temin edebileceklerini göstermiştir. Milli Mücadele tam da yarıı sömürge statüsünde bulunan ülkeler halkının bağımsızlık mücadelesine girişmeleri için cesaret verici bir örnek teşkil etmiştir.
Atatürk devrinde Türkiyenin Batıya yönele dış politikası kültür alanında Batı ile bağlar kurmak çabası ile birlikte yürümüştür.Mili Mücadelede Batılı devletlere karşı kazanılan zaferler, Türkiyedeki milliyetçi akıma psikolojik bir güven duygusunu kazandırmış bu yüzden süratli Batılılaşma mümkün olabilmiştir.
Batılı devletlere sosyal kültürel ve siyasi alanlarda işbirliği yapmak için Atatürk tarafından başlatılan hareket, Atatürkten sonrada devam etmiştir. Gerçekten Batılı devletlerin İkinci Dünya Savaşından sonra kurdukları teşekküllere ( Avrupa Konseyi OECD, Müşterek Pazar vs.) girmek, Türk dış polikasının başlıca amaçları arasında olmuştur.
Atatürk devrinde izlenen dış politikanın milletlerarası münasebetleri etkileyen unsurları Türkiyenin milli çıkarları ile en iyi şekide bağdaştıran dış politika olduğu kanısındayız.