Son zamanlarda Atatürk'e saldırmak âdeta bir meslek hâlini aldı. Bilgisayarın başına oturan yazıyor, çiziyor, sallıyor. Devir değişti, bir zamanlar solcu olmak modaydı, şimdi onun modası geçti; Atatürk'e ve Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret etmek şimdi revaçta olan meslek. Ekmeklerinin nerede olduğunu gören kalem esnafı hemen keskin bir dönüş yaparak cephede yerini almakta gecikmedi.
Atatürk'ü demokrasi düşmanı gösteren, ancak ABD askerinin işgali altında bulunan Irak'ta silahların gölgesinde seçim olunca, "Yaşasın!.. Irak'a demokrasi geldi" diye sevinen İkinci Cumhuriyetçiler mi buna yol açtı. Bazı kişiler, Türkiye'nin parçalanması yolunda en büyük engelin Atatürk'ten ve Atatürk'ün fikirlerinden kaynaklandığını tespit edip, Türk ulusundaki bu Atatürk sevgisini öldürmeye çalışmaktalar.
Amaçları da Atatürk'ü etkisiz kılıp, onun bağımsızlık yanlısı, onurlu bir devleti kuran ve yaşatan görüşlerini unutturup, Türkiye'yi Osmanlı imparatorluğu yıkıldıktan sonra Sevr'de denedikleri gibi bir yarı sömürge hâline sokmak...Bu nedenle, bağımsızlık yanlısı görüşlerin dillendirilmemesi gerek. Bunun için Atatürk fikirlerinin yok edilmesi gerek.
İstedikleri sömürü mekanizmasını kurmak, ayrıca yer altı ve yer üstü doğal kaynaklarımızdan, petrolümüzden, bor kaynaklarımızdan faydalanmak amacıyla Türk milleti üzerine saldırıya geçtiler.
İşgalin gerçekleşmesi için, şu an Türkiye sınırları içinde bulunan topraklarda birçok uydu devletin BOP çerçevesinde kurulması gerek; bunun için de Türkiye'deki Atatürk fikrinin yok edilmesi lazım.
Sonuç olarak Atatürk'ün yargılanması gerek.
Biz de bu akıma uyarak Atatürk'ü yargılıyoruz.
Bakalım kim mahkum olacak?.. Atatürk mü, onu milletin hafızasından silmeye çalışan siyaset cüceleri, satılık kalem erbabı mı?
Son zamanlarda Atatürk'e saldırmak âdeta bir meslek hâlini aldı. Bilgisayarın başına oturan yazıyor, çiziyor, sallıyor. Devir değişti, bir zamanlar solcu olmak modaydı, şimdi onun modası geçti; Atatürk'e ve Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret etmek şimdi revaçta olan meslek. Ekmeklerinin nerede olduğunu gören kalem esnafı hemen keskin bir dönüş yaparak cephede yerini almakta gecikmedi.
Atatürk'ü demokrasi düşmanı gösteren, ancak ABD askerinin işgali altında bulunan Irak'ta silahların gölgesinde seçim olunca, "Yaşasın!.. Irak'a demokrasi geldi" diye sevinen İkinci Cumhuriyetçiler mi buna yol açtı. Bazı kişiler, Türkiye'nin parçalanması yolunda en büyük engelin Atatürk'ten ve Atatürk'ün fikirlerinden kaynaklandığını tespit edip, Türk ulusundaki bu Atatürk sevgisini öldürmeye çalışmaktalar.
Amaçları da Atatürk'ü etkisiz kılıp, onun bağımsızlık yanlısı, onurlu bir devleti kuran ve yaşatan görüşlerini unutturup, Türkiye'yi Osmanlı imparatorluğu yıkıldıktan sonra Sevr'de denedikleri gibi bir yarı sömürge hâline sokmak...Bu nedenle, bağımsızlık yanlısı görüşlerin dillendirilmemesi gerek. Bunun için Atatürk fikirlerinin yok edilmesi gerek.
İstedikleri sömürü mekanizmasını kurmak, ayrıca yer altı ve yer üstü doğal kaynaklarımızdan, petrolümüzden, bor kaynaklarımızdan faydalanmak amacıyla Türk milleti üzerine saldırıya geçtiler.
İşgalin gerçekleşmesi için, şu an Türkiye sınırları içinde bulunan topraklarda birçok uydu devletin BOP çerçevesinde kurulması gerek; bunun için de Türkiye'deki Atatürk fikrinin yok edilmesi lazım.
Sonuç olarak Atatürk'ün yargılanması gerek.
Biz de bu akıma uyarak Atatürk'ü yargılıyoruz.
Bakalım kim mahkum olacak?.. Atatürk mü, onu milletin hafızasından silmeye çalışan siyaset cüceleri, satılık kalem erbabı mı?