Naziler 1944 yılında Macaristan'a saldırdıklarında, orada yaşayan hemen hemen tüm Yahudileri Auschwitz'e gönderdiler. Yahudi bir tıp doktoru olan mahkûm Dr. Miklos Nyiszli ölümden kurtulmayı başarsa da, daha korkunç bir yazgının eline düştü: ismi "Ölüm Meleği"ne çıkan Dr. Josef Mengele'nin emrinde, kamptaki diğer mahkûmlara "bilimsel araştırmalar" yapmakla görevlendirildi ve kitabında bu dehşet verici öyküsünü bizlerle paylaşabildi. 'Auschwitz, Bir Doktorun Görgü Tanıklığı', Nazi ölüm kamplarının vahşetini okuyuculara tüm açıklığıyla sunan, bir görgü tanığının kaleme aldığı ilk kitaplardan biri.
"2. Dünya Savaşında katledilen Yahudileri, kendilerini öldürmelerine izin vermiş olmalarından dolayı azarlamak, anlamsız bir entelektüel moda oldu. 'Neden kuzu gibi ölüme gittiler?' 'Neden karşı koymadılar?' 'Neden isyan etmediler?' Soru neden tüm Yahudilerin bir karşı savaş yürütmedikleri değil, bu kadar çok sayıda Yahudi'nin nasıl karşı koyabildiği olmalıydı. İşkence görmüş, dövülmüş, açlıktan yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgiye itilmiş bu Yahudiler, karşı koymak için gereken ruhsal ve fiziksel gücü nerede buldular?"
Naziler 1944 yılında Macaristan'a saldırdıklarında, orada yaşayan hemen hemen tüm Yahudileri Auschwitz'e gönderdiler. Yahudi bir tıp doktoru olan mahkûm Dr. Miklos Nyiszli ölümden kurtulmayı başarsa da, daha korkunç bir yazgının eline düştü: ismi "Ölüm Meleği"ne çıkan Dr. Josef Mengele'nin emrinde, kamptaki diğer mahkûmlara "bilimsel araştırmalar" yapmakla görevlendirildi ve kitabında bu dehşet verici öyküsünü bizlerle paylaşabildi. 'Auschwitz, Bir Doktorun Görgü Tanıklığı', Nazi ölüm kamplarının vahşetini okuyuculara tüm açıklığıyla sunan, bir görgü tanığının kaleme aldığı ilk kitaplardan biri.
"2. Dünya Savaşında katledilen Yahudileri, kendilerini öldürmelerine izin vermiş olmalarından dolayı azarlamak, anlamsız bir entelektüel moda oldu. 'Neden kuzu gibi ölüme gittiler?' 'Neden karşı koymadılar?' 'Neden isyan etmediler?' Soru neden tüm Yahudilerin bir karşı savaş yürütmedikleri değil, bu kadar çok sayıda Yahudi'nin nasıl karşı koyabildiği olmalıydı. İşkence görmüş, dövülmüş, açlıktan yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgiye itilmiş bu Yahudiler, karşı koymak için gereken ruhsal ve fiziksel gücü nerede buldular?"