Görüntüsü aynaya yansıyan bir ayna ne gösterir? İki okur aynı kitabı okuduklarını düşünürken, okudukları kitap aslında aynı değildir; çünkü bu her okur okuduğu kitaplara kendi çağrışımlarını, tecrübelerini, hayallerini katar; yani her kitap, okurunun yansıdığı bir aynadır ... Peki, bunun tersi de mümkün değil mi? Bir okur farklı kitapları okursa, aynı nedenlerle bunlar birbirinden çok farklı sayılmayabilir; yani okur da aslında kitabın yansıdığı bir aynadır ... Ama okur ile okuduğu kitap arasında yaşanan olaylar nerede gerçekleşmekte? Bu sorunun yanıtı "kitap" değildir; çünkü sonuçta kitap yalnızca beyaz kağıtların üstündeki siyah işaretlerden oluşur ve mutlaka bir okur ihtiyacı vardır. Ama sorunun yanıtı "okur" da değildir; çünkü kitap olmazsa, bütün bu süreç gerçekleşmez. Bu siyah işaretleri okuduğumuzda ruhumuzda oluşan sevinç, hüzün, sempati, sıkıntı, gülme ya da ağlama duygusu aslında nerede oluşmaktadır?
Denir ki ... Michael Ende'nin hayal dünyasına girebilen kişi, onun sihirli çekim gücüne karşı koyamazmış; üstelik hayallerin iyileştirici bir etkisi olduğu da iddia ediliyorken. Yalnızca unutmayın ... Ayna içindeki Ayna labirentteki okuru kendi iç dünyasına yöneltiyor. Okuduğunuz öyküleri 'anladığınızı' sanarak derinlemesine düşünmemezlik etmeyin. 'Anlamak' yalnızca insanın alışılmışı ya da bilineni yeniden fark etmesi değil midir?
Görüntüsü aynaya yansıyan bir ayna ne gösterir? İki okur aynı kitabı okuduklarını düşünürken, okudukları kitap aslında aynı değildir; çünkü bu her okur okuduğu kitaplara kendi çağrışımlarını, tecrübelerini, hayallerini katar; yani her kitap, okurunun yansıdığı bir aynadır ... Peki, bunun tersi de mümkün değil mi? Bir okur farklı kitapları okursa, aynı nedenlerle bunlar birbirinden çok farklı sayılmayabilir; yani okur da aslında kitabın yansıdığı bir aynadır ... Ama okur ile okuduğu kitap arasında yaşanan olaylar nerede gerçekleşmekte? Bu sorunun yanıtı "kitap" değildir; çünkü sonuçta kitap yalnızca beyaz kağıtların üstündeki siyah işaretlerden oluşur ve mutlaka bir okur ihtiyacı vardır. Ama sorunun yanıtı "okur" da değildir; çünkü kitap olmazsa, bütün bu süreç gerçekleşmez. Bu siyah işaretleri okuduğumuzda ruhumuzda oluşan sevinç, hüzün, sempati, sıkıntı, gülme ya da ağlama duygusu aslında nerede oluşmaktadır?
Denir ki ... Michael Ende'nin hayal dünyasına girebilen kişi, onun sihirli çekim gücüne karşı koyamazmış; üstelik hayallerin iyileştirici bir etkisi olduğu da iddia ediliyorken. Yalnızca unutmayın ... Ayna içindeki Ayna labirentteki okuru kendi iç dünyasına yöneltiyor. Okuduğunuz öyküleri 'anladığınızı' sanarak derinlemesine düşünmemezlik etmeyin. 'Anlamak' yalnızca insanın alışılmışı ya da bilineni yeniden fark etmesi değil midir?