Handan Çağlayan'ın Diyarbekir'den başlayıp farklı Kürt ailelerin gndelik hayatlarında dil kullanımının peşine düşerek yaptığı alan araştırmasına dayalı Aynı Evde Ayrı Diller çalışması, bize Kürtçe'nin farklı kuşaklar arasında hangi durumlarda aktarılabilmiş olduğunu, fakat daha çok da nasıl aktarılmamış olduğunu göstermektedir.
Çalışma, birçok bakımdan hem güncel siyasi tartışmalara hem de bu alandaki akademik literatüre önemli katkılar sunmaktadır. Aynı Evde Ayrı Diller çalışması, Türkiye bağlamında ve Kürtçe özelinde genellikle eğitim ile ilgili tartışmalara konu olmuş anadili meselesini hem daha geniş bir çerçeveye oturtarak gündelik hayatın diğer alanlarında tartıştığı için hem de sadece anadilinin yaklanmasından kaynaklanan sonuçlara odaklanmakla kalmayıp aynı zamanda kuşaklar arasında dil aktarımının kisentiye uğramasını hangi sosyal, psikolojik ve siyasi etkiler sonucu gerçekteştiğini de gösterdiği için literatüre oldukça önemli bir katkıda bulunmaktadır.
Ayrıca Handan Çağlayan, bu kitapta kürt hareketinin uzun süreli mücadelesinin dil alanına nasıl yansıdığını, bunun Kürtçe için ne gibi kazanımlar sağladığını kitap boyunca ele alarak anadili etrafında dönen tartışmaları siyasal ve tarihsel olarak da hakikatleri gören ve hakkaniyetli bir bağlama oturtmaktadır. Bununla beraber, çalışmanın saha araştırması devam ederken cereyan eden siyasi gelişmelerin ele alınması, anadili ile ilgili tartışmalarının nasıl bir ortamda cereyan ettiğini göstermesi bakımından oldukça önemli.
Handan Çağlayan'ın Diyarbekir'den başlayıp farklı Kürt ailelerin gndelik hayatlarında dil kullanımının peşine düşerek yaptığı alan araştırmasına dayalı Aynı Evde Ayrı Diller çalışması, bize Kürtçe'nin farklı kuşaklar arasında hangi durumlarda aktarılabilmiş olduğunu, fakat daha çok da nasıl aktarılmamış olduğunu göstermektedir.
Çalışma, birçok bakımdan hem güncel siyasi tartışmalara hem de bu alandaki akademik literatüre önemli katkılar sunmaktadır. Aynı Evde Ayrı Diller çalışması, Türkiye bağlamında ve Kürtçe özelinde genellikle eğitim ile ilgili tartışmalara konu olmuş anadili meselesini hem daha geniş bir çerçeveye oturtarak gündelik hayatın diğer alanlarında tartıştığı için hem de sadece anadilinin yaklanmasından kaynaklanan sonuçlara odaklanmakla kalmayıp aynı zamanda kuşaklar arasında dil aktarımının kisentiye uğramasını hangi sosyal, psikolojik ve siyasi etkiler sonucu gerçekteştiğini de gösterdiği için literatüre oldukça önemli bir katkıda bulunmaktadır.
Ayrıca Handan Çağlayan, bu kitapta kürt hareketinin uzun süreli mücadelesinin dil alanına nasıl yansıdığını, bunun Kürtçe için ne gibi kazanımlar sağladığını kitap boyunca ele alarak anadili etrafında dönen tartışmaları siyasal ve tarihsel olarak da hakikatleri gören ve hakkaniyetli bir bağlama oturtmaktadır. Bununla beraber, çalışmanın saha araştırması devam ederken cereyan eden siyasi gelişmelerin ele alınması, anadili ile ilgili tartışmalarının nasıl bir ortamda cereyan ettiğini göstermesi bakımından oldukça önemli.