Tekstil kimyacısı olan Menderes Koyuncu, günümüzde erdemli değerlerin yozlaştığına vurgu yapan tüm "izm"lerin yerine romantizmi koyan ve kalabalık insan topluluğu içinde, yanan çıra elinde adam arayan Beştaşi misali; dostluk, vefa, kadirşinaslık olgularına haslet yazıları ile karşımıza çıkmaktadır.
"Gözü nemli insanları severim, onlara sırtımı kolaylıkla dönerim, birilirim; şövalyedir ruhları, vurmazlar arkamdan beni" diyerek; insanı insan yapan ve kapital ile alınamayan değerleri ön plana çıkartmak istemektedir.
Bu yazılar kesinlikle, yazı üstadı Ahmet Altan'ın yazarlık tanımında dediği gibi "herkesin, bildiği ama bildiğini bilmediğini anlatan yazılar yazmaktır yazarlık" der. Bu yazıların yazarı ise, destur çekerek böyle bir yazarlık" der. Bu yazıların yazarı ise, destur çekerek böyle bir yazarlık tanımından yoksunluğunu ifade etmektedir.
Yıllarca, haftanın bir günü hobi olarak yerel bir gazete için yazmış olduğu yazılar: Ayrılık Vakti adlı bu kitapta bir araya getirilmiş bir seçkidir.
Tekstil kimyacısı olan Menderes Koyuncu, günümüzde erdemli değerlerin yozlaştığına vurgu yapan tüm "izm"lerin yerine romantizmi koyan ve kalabalık insan topluluğu içinde, yanan çıra elinde adam arayan Beştaşi misali; dostluk, vefa, kadirşinaslık olgularına haslet yazıları ile karşımıza çıkmaktadır.
"Gözü nemli insanları severim, onlara sırtımı kolaylıkla dönerim, birilirim; şövalyedir ruhları, vurmazlar arkamdan beni" diyerek; insanı insan yapan ve kapital ile alınamayan değerleri ön plana çıkartmak istemektedir.
Bu yazılar kesinlikle, yazı üstadı Ahmet Altan'ın yazarlık tanımında dediği gibi "herkesin, bildiği ama bildiğini bilmediğini anlatan yazılar yazmaktır yazarlık" der. Bu yazıların yazarı ise, destur çekerek böyle bir yazarlık" der. Bu yazıların yazarı ise, destur çekerek böyle bir yazarlık tanımından yoksunluğunu ifade etmektedir.
Yıllarca, haftanın bir günü hobi olarak yerel bir gazete için yazmış olduğu yazılar: Ayrılık Vakti adlı bu kitapta bir araya getirilmiş bir seçkidir.