Zor zamanlar yaşıyoruz, acının yazıya galebe çaldığı zamanlar… Ne yazarsak yazalım, yaşadıklarımızın yanında önemsiz kalacak gibi hissediyoruz. Yitirdiğimiz kardeşlerimizin anılarına gölge edecek bir izimiz olmasından çekiniyoruz. Öyle usulca, öyle için için yasımıza gömülelim istiyoruz... Ama bir yandan da sindiremiyoruz sessizliği. Yasımızı aşan bir isyan kasıp kavursun ortalığı ve arkadaşlarımızın katillerinden hesabımızı tek tek soralım istiyoruz. Barış için, eşitlik için, özgürlük için canı toprağa düşenler can olsunlar barışa, eşitliğe, özgürlüğe istiyoruz!.. Ölümün de, yaşamın da bir anlamı olsun istiyoruz!
Ayrıntı Dergi'nin bu sayısının iki temel odağı var: İlki AKP'nin özellikle seçimler sonrasında hırçınlıkla yürüttüğü baskı ve savaş politikalarının topluma yansımaları, ikincisi ise “güvenlik”, “polis” ve “savaş” politikalarının sınıf savaşına içkinliğine ilişkin geniş bir değerlendirme.
Derginin ilk bölümü, son dönemde sıklıkla kullanılan ama herkesin farklı anlamlar yüklediği “terör” kavramı üzerine bir değerlendirmeyle başlıyor. Bu değerlendirmeyle beraber okunması gereken “Cizre” gözlemleri yazısı ve “Cinnet” üzerine değinmeler ve nihayet bu durumun sosyal medyadaki yansımalarına ilişkin yazılar AKP'nin yarattığı şiddet ortamının farklı yüzlerini ortaya seriyor. AKP şiddetinin farklı bir alandaki yansımasını ortaya sermek açısından Yeşil Yol karşıtı eylemlere ilişkin bir diğer yazıyla tamamlanıyor. Derginin ikinci bölümü ise Mark Neocleous'un “Savaş Erki, Polis Erki” adlı kitabı üzerine, 20 Kasım 2014'te London School of Economics'te düzenlenen bir sempozyum için yazılan 5 farklı makaleden oluşuyor. “Barış ve Güvenlik”, “Kanun ve Düzen”, “Polis”, “Savaş” ve “Barış” gibi liberalizmin temel kavramlarını burjuva toplumunun organizasyonuyla birlikte ele alan bu tartışmalar, hem Türkiye'deki hem de küresel kapitalist ilişkilerdeki genel eğilimlerin ortaya konulması bakımında önemli ip uçları sağlıyor. Bu sayımızda aynı zamanda son yılların en önemli gündemlerinden biri olan mülteci sorununa ilişkin iki ayrı yazı bulunuyor. İngiltere İşçi Partisi lideri seçilerek dikkatleri üzerine toplayan Jeremy Corbyn'e ilişkin bir değerlendirme ve Uluslararası ilişkilerin Marksist yorumuna dair ayrıntılı bir makale dergimizin sayfalarında yer alıyor. Ayrıntı Dergi'nin eleştiri bölümünde ise Yuval Noah Harari'nin insanlığın evrimine ilişkin kitabı “Hayvanlardan Tanrılara Sapiens”, Mahmut Eşitmezin Distopik Romanı “Liberhell” ve Şirin Cemgil'in Sinan Cemgil'le anılarını içeren “Sinança” eleştirileri ile 1960-1975 yılları arasındaki Türk sinemasında çocuk yıldızlı filmlere ilişkin bir inceleme yer alıyor.
Zor zamanlar yaşıyoruz, acının yazıya galebe çaldığı zamanlar… Ne yazarsak yazalım, yaşadıklarımızın yanında önemsiz kalacak gibi hissediyoruz. Yitirdiğimiz kardeşlerimizin anılarına gölge edecek bir izimiz olmasından çekiniyoruz. Öyle usulca, öyle için için yasımıza gömülelim istiyoruz... Ama bir yandan da sindiremiyoruz sessizliği. Yasımızı aşan bir isyan kasıp kavursun ortalığı ve arkadaşlarımızın katillerinden hesabımızı tek tek soralım istiyoruz. Barış için, eşitlik için, özgürlük için canı toprağa düşenler can olsunlar barışa, eşitliğe, özgürlüğe istiyoruz!.. Ölümün de, yaşamın da bir anlamı olsun istiyoruz!
Ayrıntı Dergi'nin bu sayısının iki temel odağı var: İlki AKP'nin özellikle seçimler sonrasında hırçınlıkla yürüttüğü baskı ve savaş politikalarının topluma yansımaları, ikincisi ise “güvenlik”, “polis” ve “savaş” politikalarının sınıf savaşına içkinliğine ilişkin geniş bir değerlendirme.
Derginin ilk bölümü, son dönemde sıklıkla kullanılan ama herkesin farklı anlamlar yüklediği “terör” kavramı üzerine bir değerlendirmeyle başlıyor. Bu değerlendirmeyle beraber okunması gereken “Cizre” gözlemleri yazısı ve “Cinnet” üzerine değinmeler ve nihayet bu durumun sosyal medyadaki yansımalarına ilişkin yazılar AKP'nin yarattığı şiddet ortamının farklı yüzlerini ortaya seriyor. AKP şiddetinin farklı bir alandaki yansımasını ortaya sermek açısından Yeşil Yol karşıtı eylemlere ilişkin bir diğer yazıyla tamamlanıyor. Derginin ikinci bölümü ise Mark Neocleous'un “Savaş Erki, Polis Erki” adlı kitabı üzerine, 20 Kasım 2014'te London School of Economics'te düzenlenen bir sempozyum için yazılan 5 farklı makaleden oluşuyor. “Barış ve Güvenlik”, “Kanun ve Düzen”, “Polis”, “Savaş” ve “Barış” gibi liberalizmin temel kavramlarını burjuva toplumunun organizasyonuyla birlikte ele alan bu tartışmalar, hem Türkiye'deki hem de küresel kapitalist ilişkilerdeki genel eğilimlerin ortaya konulması bakımında önemli ip uçları sağlıyor. Bu sayımızda aynı zamanda son yılların en önemli gündemlerinden biri olan mülteci sorununa ilişkin iki ayrı yazı bulunuyor. İngiltere İşçi Partisi lideri seçilerek dikkatleri üzerine toplayan Jeremy Corbyn'e ilişkin bir değerlendirme ve Uluslararası ilişkilerin Marksist yorumuna dair ayrıntılı bir makale dergimizin sayfalarında yer alıyor. Ayrıntı Dergi'nin eleştiri bölümünde ise Yuval Noah Harari'nin insanlığın evrimine ilişkin kitabı “Hayvanlardan Tanrılara Sapiens”, Mahmut Eşitmezin Distopik Romanı “Liberhell” ve Şirin Cemgil'in Sinan Cemgil'le anılarını içeren “Sinança” eleştirileri ile 1960-1975 yılları arasındaki Türk sinemasında çocuk yıldızlı filmlere ilişkin bir inceleme yer alıyor.