Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye 1: Bizans'tan Tanzimat'a
Stefanos Yerasimos İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve yüksek öğretimini burada tamamlayan yazar Paris Üniversitesi'nde ders verdi. 1994-99 yılları arasında İstanbul'daki Fransız-Anadolu Araştırmaları Enstitüsü başkanlığında bulundu. Osmanlı-Türk toplumuyla Batı toplumları arasında ilişkilerin karmaşık mekanizmasını göz önüne sermeyi amaçlayan bu eserde, Türkiye'nin azgelişmişlik diye nitelendirilen bugünkü durumuyla sonuçlanan evrim süreci, Türk toplumunu oluşturan unsurların mücadelesinden doğan iç dinamiği ve bu toplumun öteki sosyo-ekonomik sistemlerle ilişkisinin etki-tepkileri içinde gözlemlenmektedir. Bu açıdan bakılınca Türk toplumunun evrimi kimi zaman iç dinamiğin, kimi zamansa dış dinamiğin ön plana çıktığı bir süreç olarak görülür. Bunlardan ilki, yeni üretim biçimlerine doğru evrimleşme amacını güderken çok kere yoluna çıkan setlere çarpar kalır. İkincisiyse egemenlik altına alıcı toplumların yararına işleyen “azgelişmiş” üretim biçimleriyle sonuçlanır. Türk toplumuyla Batı toplumları arasında emperyalist ilişkileri doğuran bu süreç, bin yıldan daha gerilere uzanan bir olgunun ifadesidir. Bu yüzden de Türk toplumunun şimdiki durumunu ve gelecekteki evrim imkanlarını kavrayabilmek için bu olgunun bütününü tanımak gerekir. Üç ciltte tamamlanan olan ve Türkiye üzerine yapılan en geniş araştırma olarak kabul edilen bu çalışma bu konudaki görüşleri zenginleştirdi.
Stefanos Yerasimos İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve yüksek öğretimini burada tamamlayan yazar Paris Üniversitesi'nde ders verdi. 1994-99 yılları arasında İstanbul'daki Fransız-Anadolu Araştırmaları Enstitüsü başkanlığında bulundu. Osmanlı-Türk toplumuyla Batı toplumları arasında ilişkilerin karmaşık mekanizmasını göz önüne sermeyi amaçlayan bu eserde, Türkiye'nin azgelişmişlik diye nitelendirilen bugünkü durumuyla sonuçlanan evrim süreci, Türk toplumunu oluşturan unsurların mücadelesinden doğan iç dinamiği ve bu toplumun öteki sosyo-ekonomik sistemlerle ilişkisinin etki-tepkileri içinde gözlemlenmektedir. Bu açıdan bakılınca Türk toplumunun evrimi kimi zaman iç dinamiğin, kimi zamansa dış dinamiğin ön plana çıktığı bir süreç olarak görülür. Bunlardan ilki, yeni üretim biçimlerine doğru evrimleşme amacını güderken çok kere yoluna çıkan setlere çarpar kalır. İkincisiyse egemenlik altına alıcı toplumların yararına işleyen “azgelişmiş” üretim biçimleriyle sonuçlanır. Türk toplumuyla Batı toplumları arasında emperyalist ilişkileri doğuran bu süreç, bin yıldan daha gerilere uzanan bir olgunun ifadesidir. Bu yüzden de Türk toplumunun şimdiki durumunu ve gelecekteki evrim imkanlarını kavrayabilmek için bu olgunun bütününü tanımak gerekir. Üç ciltte tamamlanan olan ve Türkiye üzerine yapılan en geniş araştırma olarak kabul edilen bu çalışma bu konudaki görüşleri zenginleştirdi.