Elinizdeki eser üç ana başlığı ihtiva etmektedir: Allah, kâinat, insan. Bu üç ana başlığın altında varlık problemi, ilahi isimler tasavvuru, insanın yapısı, seyrü sülük, insanlığın tekamülü, bilgi bakımından veli-nebi-filozof, vahiy ve ilham, keramet ve mucize, kaza ve kader, farklı biçimleriyle üç alem tasavvuru ve kainatın Allah'la irtibatı gibi alt konuları ele alınmaktadır. Nesefi bu konuları işlerken üç ana grubun görüşlerine yer verir: Tenasuh ehli, filozoflar, mutasavvıflar. Bunlardan sonra kendi bakış açısını ortaya koyar ki burada genelde bir vahdet-i vücud telakkisi ve anlayışına sahip olduğu görülür. Nesefi, ele aldığı konuları tasavvuf perspektifiyle sunmakla birlikte tenasüh ehli ve filozofların görüşlerine de yer verir; ki bu konularda da derinlikli bilgilere sahip olduğunu ve vukufiyetle ele aldığını bizlere göstermektedir. Vahdet-i vücud ekolüne mensup bir sufinin bu üç ana başlıkla ilgili görüşlerini akademik bir şekilde sunan elinizdeki çalışma, vahdet-i vücud anlaşıyla ilgili eserlerin Türkçe'de az bulunması nedeniyle önemli bir boşluğu dolduracağa benzemektedir.
Elinizdeki eser üç ana başlığı ihtiva etmektedir: Allah, kâinat, insan. Bu üç ana başlığın altında varlık problemi, ilahi isimler tasavvuru, insanın yapısı, seyrü sülük, insanlığın tekamülü, bilgi bakımından veli-nebi-filozof, vahiy ve ilham, keramet ve mucize, kaza ve kader, farklı biçimleriyle üç alem tasavvuru ve kainatın Allah'la irtibatı gibi alt konuları ele alınmaktadır. Nesefi bu konuları işlerken üç ana grubun görüşlerine yer verir: Tenasuh ehli, filozoflar, mutasavvıflar. Bunlardan sonra kendi bakış açısını ortaya koyar ki burada genelde bir vahdet-i vücud telakkisi ve anlayışına sahip olduğu görülür. Nesefi, ele aldığı konuları tasavvuf perspektifiyle sunmakla birlikte tenasüh ehli ve filozofların görüşlerine de yer verir; ki bu konularda da derinlikli bilgilere sahip olduğunu ve vukufiyetle ele aldığını bizlere göstermektedir. Vahdet-i vücud ekolüne mensup bir sufinin bu üç ana başlıkla ilgili görüşlerini akademik bir şekilde sunan elinizdeki çalışma, vahdet-i vücud anlaşıyla ilgili eserlerin Türkçe'de az bulunması nedeniyle önemli bir boşluğu dolduracağa benzemektedir.