Bu çalışmada, iki Hanefî fakih Baberti ve İbn Melek'in; Sağani'nin eserine yaptıkları şerhlerindeki karşıklı tartışmaları (Kale-Ekulu), değerli okuyucuların ıttılâına sunulmuştur. Bu fakihlerin, eserdeki hadisleri değerlendirmelerine temas edilmiştir. Bilindiği üzere bu iki çalışma (Tuhfe-Mebarık) asırlarca Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Hatta bu iki eserin çok sayıda “yazma”larının olduğu da herkesin malumudur. Bu iki fıkıh aliminin, ortak özelliği ise Hanefî oluşlarıdır. Bu bilgilerden, bir taraftan Hanefîliğin hadislere yaklaşımının ne kadar müspet olduğu kanaati hasıl olurken, diğer taraftan da hadis-fıkıh beraberliği noktasında hemfikir oluyoruz. Ayrıca kendilerine selef-i salihin diyebileceğimiz alimlerimizin, dinî ilimlerin hemen hepsinde eser verdiklerine şahit olmakla, “alimün müşarikün” iltifatına mazhariyeti hak ettiklerini ve her alanda başarılı olduklarını görmekteyiz.
Bu çalışmada, iki Hanefî fakih Baberti ve İbn Melek'in; Sağani'nin eserine yaptıkları şerhlerindeki karşıklı tartışmaları (Kale-Ekulu), değerli okuyucuların ıttılâına sunulmuştur. Bu fakihlerin, eserdeki hadisleri değerlendirmelerine temas edilmiştir. Bilindiği üzere bu iki çalışma (Tuhfe-Mebarık) asırlarca Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Hatta bu iki eserin çok sayıda “yazma”larının olduğu da herkesin malumudur. Bu iki fıkıh aliminin, ortak özelliği ise Hanefî oluşlarıdır. Bu bilgilerden, bir taraftan Hanefîliğin hadislere yaklaşımının ne kadar müspet olduğu kanaati hasıl olurken, diğer taraftan da hadis-fıkıh beraberliği noktasında hemfikir oluyoruz. Ayrıca kendilerine selef-i salihin diyebileceğimiz alimlerimizin, dinî ilimlerin hemen hepsinde eser verdiklerine şahit olmakla, “alimün müşarikün” iltifatına mazhariyeti hak ettiklerini ve her alanda başarılı olduklarını görmekteyiz.