1854'ten sonra, 1980 OECD toplantısına kadar uzanan tarih diliminde en onurlu sayfalar, Mustafa Kemal döneminin ulusal bilinci ile yazılmıştır. 1920'lerde emperyalist ordulara diz çöktüren Mustafa Kemal'in uyandırdığı "Kuvay-ı Milliye ruhu", bugün yerini uyduluğa, teslimiyetçiliğe ve "dilenci ekonomisi"ne bırakmış ise, acı acı ve derin derin düşünmemiz gerekir. Batı sermayesi, bugün 1920'lerin Mustafa Kemal Türkiye'sinden öç alıyor. "Haçlı seferleri", OECD ile, NATO ile, silah ambargosu ile, savunma işbirliği anlaşmaları ile, IMF ile, dış borç ile her gün yeni baştan düzenleniyor. Ve Kurtuluş Savaşı öncesi ulusal kongrelerde reddedilen "Amerikan mandası", bugün başka başka yollarla, "cebren ve hile ile" içimizden yandaş bulup egemenlik kuruyor. (Cumhuriyet, 1 Nisan 1980, Batı Acısı...) -Uğur Mumcu-
1854'ten sonra, 1980 OECD toplantısına kadar uzanan tarih diliminde en onurlu sayfalar, Mustafa Kemal döneminin ulusal bilinci ile yazılmıştır. 1920'lerde emperyalist ordulara diz çöktüren Mustafa Kemal'in uyandırdığı "Kuvay-ı Milliye ruhu", bugün yerini uyduluğa, teslimiyetçiliğe ve "dilenci ekonomisi"ne bırakmış ise, acı acı ve derin derin düşünmemiz gerekir. Batı sermayesi, bugün 1920'lerin Mustafa Kemal Türkiye'sinden öç alıyor. "Haçlı seferleri", OECD ile, NATO ile, silah ambargosu ile, savunma işbirliği anlaşmaları ile, IMF ile, dış borç ile her gün yeni baştan düzenleniyor. Ve Kurtuluş Savaşı öncesi ulusal kongrelerde reddedilen "Amerikan mandası", bugün başka başka yollarla, "cebren ve hile ile" içimizden yandaş bulup egemenlik kuruyor. (Cumhuriyet, 1 Nisan 1980, Batı Acısı...) -Uğur Mumcu-