Elif Çınar'ın öyküleri sağlam pabuştur, bundan emin olun. İçtenliksiz tek satır bulmazsınız. Öyle İstiklal'de yürürken ayağınızdan fırt diye çıkacak iskarpinlerden değil, yürüdükçe ayağınızın şeklini alan, ömür boyu atamayacağınız köselesi el emeği göz nuru kunduralardır onun öyküleri. Bu mecaz ile güzellemiyorum onun öykücülüğünü, diyorum ki Türkçeyi kullanmaktaki ustalığı şaşırtır insanı. Hele hele, konuşanlara kulak asmışlığı her zaman belli olur. Mark Twain de öğütlemiş genç bir yazara ya, insanlar nasıl konuşuyor kulağını iyi aç da dinle diye. Elif bunu ustası. Öyle ki; onun karakterleri hiç susmasın istersiniz. Elif Çınar'ın bu öykülerinde kendinize bakacaksınız, "izleyeceksiniz kentinizi"‘i öğretilmiş korkulara teslimiyette, insana yabancılaşmaya hakkınız olmadığına bi rkez daha kanaat getireceksiniz ve "çivi onu bulanda kalacak".
Elif Çınar'ın öyküleri sağlam pabuştur, bundan emin olun. İçtenliksiz tek satır bulmazsınız. Öyle İstiklal'de yürürken ayağınızdan fırt diye çıkacak iskarpinlerden değil, yürüdükçe ayağınızın şeklini alan, ömür boyu atamayacağınız köselesi el emeği göz nuru kunduralardır onun öyküleri. Bu mecaz ile güzellemiyorum onun öykücülüğünü, diyorum ki Türkçeyi kullanmaktaki ustalığı şaşırtır insanı. Hele hele, konuşanlara kulak asmışlığı her zaman belli olur. Mark Twain de öğütlemiş genç bir yazara ya, insanlar nasıl konuşuyor kulağını iyi aç da dinle diye. Elif bunu ustası. Öyle ki; onun karakterleri hiç susmasın istersiniz. Elif Çınar'ın bu öykülerinde kendinize bakacaksınız, "izleyeceksiniz kentinizi"‘i öğretilmiş korkulara teslimiyette, insana yabancılaşmaya hakkınız olmadığına bi rkez daha kanaat getireceksiniz ve "çivi onu bulanda kalacak".