Bahar ve Tipi

Stok Kodu:
9789755451367
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
283
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
12,04
9,03
9789755451367
520222
Bahar ve Tipi
Bahar ve Tipi
9.03

Gün Zileli, saat 8.33'te "Perde açıldı" cümlesiyle başlayıp aynı gün saat 20.33'te "Perde kapandı" cümlesiyle sona eren Bahar ve Tipi'de 1 Mayıs 1977 Taksim mitinginin, Cumhuriyet tarihimizin en trajik ve en kanlı olaylarından birinin öncesini ve sonrasını on iki saatlik bir zaman dilimi içinde anlatıyor. "Saatine baktı... Yediye yirmi yedi dakika vardı. Gecikiyorum dedi içinden. Artık kalkmalıyım. Ancak yetişirim. Başım da dönüyor. O loş, uzun meyhaneye baktı. Boştu. Kim olurdu bu saatte? Dışardan, işçi kalabalıklarının bağırışları geliyordu. Elini tabancasına attı, yokladı. Yerindeydi. O da bu terli masalar gibi nemliydi sanki. Ayağa kalktı. Yalpalayarak yürüdü kapıya doğru. Birden duraksadı. Sanki arkasından bir ses duymuştu. Ziya Paşa "nereye beyoğlum, daha sizinle tanışmadık ki" mi demişti? Telaşla döndü. Ne Ziya Paşa vardı ortalıkta, ne de bir başkası. Hepsi bir hayaldi belli ki. Geçip giden yaşamların hayalleri. Kapıyı açtı. Çıktı dışarı. Kurtuluş grubu biraz ilerde yokuşu tırmanıyordu. Aşağıdan yaklaşan üçlü bloku, taşınan pankartlardan ve kulağına kadar ulaşan sloganlarından tanıdı. Yokuşu kaldırım boyunca tırmanmaya başladı hızla. Üçlü blok oraya gelmeden en az beş dakka önce elektrik direğinin yanındaki yerini alması gerekiyordu."

Gün Zileli, saat 8.33'te "Perde açıldı" cümlesiyle başlayıp aynı gün saat 20.33'te "Perde kapandı" cümlesiyle sona eren Bahar ve Tipi'de 1 Mayıs 1977 Taksim mitinginin, Cumhuriyet tarihimizin en trajik ve en kanlı olaylarından birinin öncesini ve sonrasını on iki saatlik bir zaman dilimi içinde anlatıyor. "Saatine baktı... Yediye yirmi yedi dakika vardı. Gecikiyorum dedi içinden. Artık kalkmalıyım. Ancak yetişirim. Başım da dönüyor. O loş, uzun meyhaneye baktı. Boştu. Kim olurdu bu saatte? Dışardan, işçi kalabalıklarının bağırışları geliyordu. Elini tabancasına attı, yokladı. Yerindeydi. O da bu terli masalar gibi nemliydi sanki. Ayağa kalktı. Yalpalayarak yürüdü kapıya doğru. Birden duraksadı. Sanki arkasından bir ses duymuştu. Ziya Paşa "nereye beyoğlum, daha sizinle tanışmadık ki" mi demişti? Telaşla döndü. Ne Ziya Paşa vardı ortalıkta, ne de bir başkası. Hepsi bir hayaldi belli ki. Geçip giden yaşamların hayalleri. Kapıyı açtı. Çıktı dışarı. Kurtuluş grubu biraz ilerde yokuşu tırmanıyordu. Aşağıdan yaklaşan üçlü bloku, taşınan pankartlardan ve kulağına kadar ulaşan sloganlarından tanıdı. Yokuşu kaldırım boyunca tırmanmaya başladı hızla. Üçlü blok oraya gelmeden en az beş dakka önce elektrik direğinin yanındaki yerini alması gerekiyordu."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat