Tasavvuf kültürü, medeniyetimizin mayası hükmündedir. Bu maya hem insanı hem toplumu hem de coğrafyayı şekillendirerek, yaşanabilir bir medeniyet kurar. Bu bir sevgi ve rahmet medeniyetidir. Tasavvufî irfan ocakları; bulundukları coğrafyaları, insanın yaratılmasından maksudu tahakkuk ettirecek şekilde böyle bir medeniyete dönüştürürler.
Elinizdeki bu eser, Bakü'den Balkanlara Halvetîliğin ve genel anlamda tasavvufun izini sürerek, onun medeniyet kurucu rolünü bir parça olsun gözler önüne sermek idealinin ve iradesinin bir yansımasıdır.
Tasavvuf kültürü, medeniyetimizin mayası hükmündedir. Bu maya hem insanı hem toplumu hem de coğrafyayı şekillendirerek, yaşanabilir bir medeniyet kurar. Bu bir sevgi ve rahmet medeniyetidir. Tasavvufî irfan ocakları; bulundukları coğrafyaları, insanın yaratılmasından maksudu tahakkuk ettirecek şekilde böyle bir medeniyete dönüştürürler.
Elinizdeki bu eser, Bakü'den Balkanlara Halvetîliğin ve genel anlamda tasavvufun izini sürerek, onun medeniyet kurucu rolünü bir parça olsun gözler önüne sermek idealinin ve iradesinin bir yansımasıdır.