“Ben daha çok hiçbir yere ait olmayan bir bambu sapı gibiydim. Bambu sapından bir parça koparıp herhangi bir toprak parçasına soktuğunuzda tutar. Toprağa gömülen sap çok geçmeden yeni kökler salar ve geçmişi ve hatıraları olmadan yeni yerinde büyümeye başlar. Ona farklı adlar verildiğini de bilmez.''
Jose Mendoza veya İsa al-Tarouf: Filipinler'de Arap, Kuveyt'te Filipinli. Hiçbir yere ait olamayan ve her yere ait olan bir genç adamın hayat öyküsü.
Filipinli bir anne ve Kuveytli bir babanın trajik hatası olmak, onu var olabilecek en büyük arayışın içine düşürmüştü: Kendi kimliğini arayış. Coğrafyalar, diller ve dinlerin, aşkının ve kendinden olmayanı dışlayan toplumların kıskacında, kendi adını bile sahiplenemediği ülkelerde hayalinin peşindeydi.
Peki, hayal gibi bir ülke hayal ettiklerimizi bize verebilir miydi?
“Ben daha çok hiçbir yere ait olmayan bir bambu sapı gibiydim. Bambu sapından bir parça koparıp herhangi bir toprak parçasına soktuğunuzda tutar. Toprağa gömülen sap çok geçmeden yeni kökler salar ve geçmişi ve hatıraları olmadan yeni yerinde büyümeye başlar. Ona farklı adlar verildiğini de bilmez.''
Jose Mendoza veya İsa al-Tarouf: Filipinler'de Arap, Kuveyt'te Filipinli. Hiçbir yere ait olamayan ve her yere ait olan bir genç adamın hayat öyküsü.
Filipinli bir anne ve Kuveytli bir babanın trajik hatası olmak, onu var olabilecek en büyük arayışın içine düşürmüştü: Kendi kimliğini arayış. Coğrafyalar, diller ve dinlerin, aşkının ve kendinden olmayanı dışlayan toplumların kıskacında, kendi adını bile sahiplenemediği ülkelerde hayalinin peşindeydi.
Peki, hayal gibi bir ülke hayal ettiklerimizi bize verebilir miydi?